Gündemde malum Koronavirüs var. Hepimizi tedirgin eden ancak önlemleri kısa sürede aldığımız bu salgın hastalıkla mücadele tüm ülkelerde devam ediyor. Ben bugün başka bir konudan bahsetmek istiyorum. Küresel iklim değişikliğine bağlı olarak azalan yeşil alanlarımızdan ve kuruyan göllerimizden bahsetmek istiyorum.
Malumunuz üzere küresel iklim değişikliği, yeşil alanların hızla azalması, tahrip olması, bilinçsizce sondaj kurulması gibi nedenlerle göller ve akarsular kuruyor. Sadece Antalya’da değil, çevre illerimizde de durum maalesef bu şekilde. Burdur ve Isparta’daki akarsu kaynakları, göller ve derelerde su seviyesi yok denecek kadar azaldı.
Kanaatimce bu durum en çok çocuklarımızı etkileyecek. Kuruyan her göl, akarsu ve dere yatağı aslında geleceğimiz açısından büyük bir tehlikenin habercisi. Çünkü, önümüzdeki 50 yılda en çok sorunlar su kıtlığı ve su kaynaklarının azalmasından kaynaklanacak. Bilim adamları sık sık bu uyarıyı yapıyor.
Bu sebepten dolayı sulak alanlarımızı koruyalım. Dere yataklarına ev yapılmasının önüne geçelim. Bilinçsizce açılan göletler, sondajlar, tarım alanlarının imara açılması, yeşillendirme çalışmalarının yetersiz olması gibi nedenler su kaynakları için büyük tehlike. Esen kalın.
Bu yazı toplam 1180 defa okunmuştur.