- IMKB
% - Altın
4845.591
%0.45 - Dolar
41.2736
%0.03 - Euro
48.501
%-0.18
- GÜNCEL
- RESMİ İLANLAR
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- 15:23 - BOYA VE MOBİLYA ATÖLYELERİNE YAKIN NOKTADA ÇIKAN YANGIN KORKUTTU
- 15:13 - OSMANİYE’DE ÇIKAN ORMAN YANGINI SÖNDÜRÜLDÜ
- 15:13 - HATAY’DA EVE GİREN YILANLARI İTFAİYE YAKALADI
- 15:08 - KIRIKHAN’DA ÇÖPLÜK YANGINI
- 15:08 - TARSUS’TA MİLLİ HEYECAN VE ETKİNLİK BİR ARADA YAŞANDI
- 15:03 - OKULLAR AÇILDI, DÜNYACA ÜNLÜ SAHİLDEKİ YOĞUNLUK YARI YARIYA DÜŞTÜ
- 14:58 - MERSİN’DEKİ ’KUŞ PAZARI’ KALDIRILDI
- 14:48 - ALKOLLÜ SÜRÜCÜ 5 YILDA 8 KEZ YAKALANDI: 37 BİN TL CEZA KESİLDİ
- 14:48 - EVDE MAHSUR KALAN ÇOCUK İŞ MAKİNESİ YARDIMIYLA KURTARILDI
- 14:43 - ADANA YÜREĞİR’DE BAŞKANIN ŞİRKETİNE GİRİLİP KOLTUĞUNA ATEŞ EDİLDİ
- 14:33 - ZİHİNSEL ENGELLİ GENÇ KIZA CİNSEL SALDIRIDAN YARGILANAN SANIKTAN "UYUYORDUM" SAVUNMASI
- 14:33 - ALKÜ, TEKNOFEST 2025’TE ÇİFTE GURUR YAŞATTI
- 14:23 - JANDARMA OKUL SERVİSLERİNİ DENETLEDİ
- 14:13 - ADANA’DA ’ÇÖPLERİ AŞAĞI ATMAYIN’ DİYE UYARAN TEMİZLİKÇİ DÖVÜLDÜ: ŞÜPHELİ BABA OĞUL YAKALANDI
- 13:43 - ŞİDDETLİ YAĞIŞ NEDENİYLE KAPANAN YOLLAR AÇILDI
EŞREF URAL / JOURNAL-KONUK YAZAR





SUYU ARAYAN ÜLKE
Ne kadar yakıcı, ne kadar sarsıcı, ne denli muhteşem ve ne kadar umut verici bir kitaptır. Suyu Arayan Adam! Şevket Süreyya Aydemir’in bu eşsiz otobiyografik eseri niçin okullarda ders kitabı olarak okutulmaz, hiçbir zaman anlayamamışımdır. Yolunu, tarihini, imkânını, devletini ve ülkesini kaybetmiş bir genç adamın gördükleri, yaşadıkları, hissettikleri, hayalleri, acıları ve sevinçleri, her biri bir zehirli ok gibi kalbinize çakılır kitabı okurken. Aslında yolunu kaybeden kişi sadece Şevket Süreyya Bey değildir tarihin o diliminde, bütün Türkiye ülkesi, bütün Anadolu ve Rumeli Türk coğrafyası hem yolunu, hem ülkesini, hem de geleceğini kaybetmiştir. Ve böyle dramatik bir dönemde, genç bir adam, yol bulmaya, kendi deyimiyle, “suyu aramaya” çıkar. Epey sağa sola savrulduktan sonra, aradığı “suyun”, yoksul, bakımsız, unutulmuş Anadolu topraklarında olduğunu fark eder ve ömrünün bundan sonrasını Anadolu’nun aydınlanması mücadelesine vakfeder.
Aslında Türkiye tam iki yüz senedir “suyu arıyor”. İki yüz sene evvel dünyada çok büyük değişiklikler yaşanmaya başlamıştı ve Osmanlı Türkiyesi, bu değişimlere uyum sağlaması gerektiğini nihayet anlamıştı. İlk akla gelen devletin ve ordunun islah edilmesi, yani modernizasyonu oldu. Ama devlet bürokrasisinin aldığı bu radikal kararlar, geleneksel bürokrasi ve askeri kadrolar tarafından hiç hoş karşılanmadı. İsyanlar çıktı, iç savaş yaşandı, devlet kendi ordusunu darmadağın etmek zorunda kaldı, ülke parçalanma ve işgal edilmenin eşiğine geldi. 1830’lu yıllardı. Sonra idari ve kamusal düzenlemeler, Batı normlarında bazı özerk kurumlar, kanunlar yayımlandı ve uygulanmaya çalışıldı. Ama bu çabaları hayata geçirmek elbette kolay değildi, çünkü küçük bir ulus-devletten değil, pek çok milli ve dini unsurun birlikte yaşadığı koca bir imparatorluktan söz ediyoruz burada.
Bunca çabaya rağmen, 1878 yılında imparatorluk çok büyük bir coğrafyayı terk etmek zorunda kaldı, çünkü Çarlık Rusyası’na çok fena yenilmiştik. Elimizde kalan topraklarda Müslüman nüfus daha yoğun görünüyordu, bu nedenle devlet yetkilileri, bu tarihten itibaren “İslamcılık” programına geçti. Bu sayede elde kalan toprakları ve devleti koruyabileceğini düşünüyorlardı, fakat olmadı. 1900’lü yıllara girdiğimizde İslamcılık reçetesinin de çare olamayacağı anlaşılmış görünüyordu. Belli ki bu doğrultuda gidilerek “aranan su” bulunamayacaktı.
Ama ülkenin aydınları suyu aramaya devam edeceklerdi, çünkü başka çareleri yoktu. Gözleri ve kulakları Avrupa’da olduğu için, “meşrutiyet” diye bir devlet modelini takibe aldılar ve bu modeli Türkiye’ye getirmek için mücadeleye giriştiler. Sanıyorlardı ki, meşruti bir anayasa yürürlüğe girerse bütün dertler sona erecek, aranan su bulunacaktı. Ne var ki tarih başka bir kanala girmişti ve yeryüzünde yaşayan herkesi, her devleti, her ulusu, bu yeni kanala doğru sürükleyecekti. Evet, meşrutiyet ilan edildi, ama onun kurumsallaşması için ne zaman vardı ne de zemin. Dünya büyük bir boğazlaşmaya doğru gidiyordu ve böyle bir iklimde anayasa, meşrutiyet, hak, hukuk vs. gibi kavramlara yer yoktu.
1920’lere geldiğimizde ise elimizde sadece Anadolu coğrafyası ile Trakya’da küçük bir toprak parçası kalmıştı. Sarsıcı idi, moral bozucu idi, yıkıcı idi, ama realite buydu. Şimdi yapılması gereken tek şey, Cumhuriyet modeline geçmek ve Anadolu coğrafyasını baştan imar etmekti. Tıpkı Şevket Süreyya’nın yaptığı gibi, mecburen “suyu” Anadolu’da arayacaklardı, buna giriştiler. Yeni bir anayasa, yeni bir ulus-devlet modeli, yeni kurumlar, modern bir eğitim-öğretim seferberliği, yeni yollar, yeni fabrikalar, yeni okullar… Nihayet “aranan su” bulunmuş gibi görünüyordu.
Taa 2000’li yıllara kadar, düşe kalka, kör topal da olsa demokratik bir cumhuriyet modeline bağlı kaldı Türkiye. Bazı tersliklere, olumsuzluklara ve yanlışlarına rağmen, yine de, “laik-demokratik Türkiye Cumhuriyeti” mottosu, aranan su olarak kabul görüyor gibiydi. Artık suyu aramaya gerek kalmamıştı, aranan su bulunmuştu!
Fakat 2015-16 yıllarından başlayarak Türkiye yeniden “suyu aramaya” başlayacaktı. Yeni bir rejim, başkanlık sistemi, yeni bir anayasa, yeni bir devlet-kamu modeli arayışı falan. Halen de bu sürecin içindeyiz ve bu ülkede yaşayan milyonlarca insan bu yeni sürecin nerelere evrileceğini merak ediyor.
Hülâsâ, baştan da söylediğim gibi, Türkiye tam iki yüz senedir “suyu arıyor”. Bazen arıyor bulamıyor, bazen de buluyor, ama bulduğunu fark etmiyor. Bir tuhaf tarih, bir acayip kader.
Peki bu ülke, iki yüz senede bulamadığı suyu tarihin bu kaotik zamanlarında bulabilir mi?
Cevabını size bırakıyorum, benden bu kadar.
SUYU ARAYAN ÜLKEEŞREF URAL
DURUŞMA / TARTIŞMA AŞAMASIPROF DR SAMİ SELÇUK
GEÇMİŞİYLE TERS DÜŞEN ERDOĞANALİ İHSAN DİLMEN
BİR TÜRKÜNÜN ARKA SOKAKLARIGAZANFER ERYÜKSEL
OKULLAR AÇILIRKENHALİL ERDEM
MUSTAFA KEMAL’İ SEVMEYENLER OKUSUNPROF DR RAMAZAN DEMİR
PASSOLİGİN ANTALYASPOR'A GARAZI MI VAR?KAHRAMAN KÖKTÜRK
DEMOKRASİ SANDIKTAN DEĞİL, MAHKEME KORİDORUNDAN MI ÇIKACAK?ERDOĞAN KAHYA
TUNCAY ÖZMEN'İN GÖREV YERİ NEDEN DEĞİŞTİRİLDİ?SÜLEYMAN EKİN
KURTLAR VADİSİ İLE İZMİR MARŞI ARASINDA SIKIŞMAKTARIK ÇELENK
KÖY ENSTİTÜLERİ TARTIŞMASI: KAPATILMA SÜRECİMUHARREM YELLİCE
VATANDAŞIN CANI ÇOK YANACAK!GÜRSEL KAYA
2026 İÇİN ZORUNLU BİR DÖNÜŞÜMHÜSEYİN BARANER
SAHTE İŞLERİN SORUMLUSU KİM?RAZİYE GÖK AKTAŞ
EFSUNKÂR DEMOKRASİNURİ SEZEN
78 KUŞAĞI BİR ROBİN HOOD KUŞAĞI MIYDI?YALÇIN DUMAN
Bitmeyen sorun…ÖMER YETGİN
GÜVENSİZLİK ÇAĞINDA EKONOMİPROF DR MUSTAFA YILDIRAN
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…BİNALİ EFE
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEYÜP KOÇAK
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim