- IMKB
% - Altın
4400.79
%-0.24 - Dolar
40.418
%0.07 - Euro
47.2816
%-0.00
- GÜNCEL
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE
- BİLİM VE TEKNOLOJİ
- 23:51 - ANMA PULU VE İLKGÜN ZARFI
- 21:16 - Mersin'de şiddetli dolu yağışı etkili oldu
- 20:48 - Seçer: "Tutuklamanın istisnai olduğu temel prensibi vardır"
- 20:36 - Kaleiçi Old Town Festivali 10 yaşında
- 17:54 - Nükleer silahlar İngiltere'de
- 15:35 - Bu yıl da yuvalarına döndüler
- 15:19 - Antalya'yı Isparta’ya bağlayan yol sathi asfaltla kaplanıyor
- 13:47 - Uzaktan görüntülü muayene kırsalda da başladı
- 13:31 - Kepez’e yeni hizmet noktası
- 12:53 - Isırma vakalarının sebebini açıkladı
- 12:45 - Operasyonla kurtarıldı
- 12:28 - Lise öğrencisinden acı haber
- 12:11 - Havuzlarda görünmeyen tehlikeye dikkat!
- 23:23 - Kargocu hayat kurtardı
- 23:00 - 93 yaşındaki adam dehşet saçtı
Gürsel Kaya





TERÖR BİTER Mİ?
Terör ve tedhiş uzun yıllar birlikte kullanılan birbirinden ayrılmaz iki sözcük. Terör, bir kavram olarak ilk defa Fransız Akademi Sözlüğü’nün 1789’da yayımlanan ekinde yer almış.. Terörizm, terör ya da yıldırıcılık, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere, belirlenen hedef gruplara veya resmi, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımını ifade eden terim olarak tanımlanıyor.. Devletlere, ülkelere, hükûmetlere veya kurum ve kuruluşlara göre değişmekle birlikte, terör uygulayan organize çeşitli gruplara terör örgütü; terör uygulayan şahıslara ise terörist ya da yıldırıcı denilmekte..
Tedhiş ise yine terörle aynı anlama gelen yıldırma, cana kıyma, yakıp yıkma, korkutma, sindirme olarak tanımlanır.. Terör ve terörizm Dünya’nın her yerinde, her zaman ve her ülke için potansiyel bir tehlikedir.. Tıpkı bir kanser hücresi gibi bir noktada oluşur ya da çoğu zaman dış güçler tarafından oluşturulur.. Beslendiği kaynaklar ise daha çok uyuşturucu, silah ve kadın ticaretidir.. Bu kaynaklarla beslenip büyütülen terör örgütleri hedef seçtikleri ülke topraklarında eylemler gerçekleştirip devleti ve vatandaşı sindirme çabasına girerler.. İçlerinde envai çeşit dinden ve ırktan kandırılmış ya da menfaat sağlanmış insanlar yer alır.. Bunlardan çoğunun beyni sadece yoketmeye ve öldürmeye kodlanmıştır.. Öldürürken, aldıkları psikolojik eğitimin veya bazı ilaçların etkisiyle ölebileceklerini bile düşünmekten uzaktırlar. Adeta bir robot ya da mankurt gibi kendilerine emredileni, hiçbir sorgulama yapmadan yerine getirirler. Tıpkı kanser hücreleri gibi..
Bu terör örgütlerini var eden güçler, karşı devletleri zayıflatmak adına örgütlerin eylemlerine istihbarat ve silah destekleri verirler.. Bazen de kendi yarattıkları bu ucûbelerin kendi kontrollerinden çıktıklarını görünce, bu örgütleri yoketmek için bir başka örgüt kurdururlar.. Yani bir tür biyolojik mücadele yaparak zararlıyı bir başka zararlıyla yok ederler..
Terör ve terörizm tarihin her döneminde vardır, olacaktır da.. Özellikle Etnik ve Dinî terör örgütleri, terörizmi bir propaganda ve savaş tekniği olarak yüzyıllardır sistematik biçimde kullanmaya devam etmektedirler.. Osmanlı İmparatorluğu, etnik terörizmden ilk etkilenen devletlerden biridir.. 1887-1890 yılları arasında kurulan Ermeni Hınçak ve Taşnak komitacılar, Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkan ve Anadolu vilayetlerinde etkili ve yıkıcı eylemler yapıp özerklik ve bağımsızlık idealleri için devlete karşı isyanlar çıkarmışlardır.. Özellikle İngilizler’in ve Fransızlar’ın desteklediği bu terör örgütü, Taşnak Ermeni Komitesi 26 Ağustos 1896’da Osmanlı Bankası baskınını gerçekleştirmiş.. Hatta Ermeni Devrimci Federasyonu 21 Temmuz 1905’te, Ermeni terörüyle büyük mücadeleler veren ve bunda da başarılı olan Sultan Abdülhamid’e yönelik suikast girişiminde bile bulunmuştur.. Elbette bu, Abdülhamid’e karşı çeşitli örgüt ve çetelerce düzenlenen onlarca suikastten sadece bir tanesi idi..
Şimdi gelelim Ermeni terör örgütü Asala ile Pkk’nın kesiştiği yollara.. Her iki terör örgütü de ideoloji olarak Marksist Leninist ideolojiyi benimsemiş örgütler.. Eğitimleri, örgütsel yapıları ve eylem tarzları birbirine çok benzer.. Asala ile Pkk’nın kuruluş ve örgütleniş yılları aynı yıllara rastlar.. 1970’li yıllarda Lübnan’da kurulan Asala, değişik ülkelerdeki diplomatik temsilciliklerimize yaptığı terör saldırılarıyla 41 vatandaşımızı şehit etti; ülkemizde pek çok kanlı eylem gerçekleştirdi. Hatırladınız değil mi? Yine aynı yıllarda Pkk örgütlenmeye başlamıştı.. Bu iki terör örgütü aynı kamplarda aynı eğitimleri görmüş, aynı ülkelerde birlikte ortak eylemler yapmış ve özellikle Türkiye’ye karşı kanlı eylemlerde bulunmuştur..
Pkk kurucusu Öcalan’ın, Ermeni Yazarlar Birliği tarafından, sözde Büyük Ermenistan hayali fikrine olan katkılarından dolayı onur üyeliğine seçilmiş olması bu iki örgüt arasındaki bağın ve bağlantının ne kadar derin olduğunu göstermiyor mu? Ve asıl amacın ne olduğunu?
Pkk’nın asker, polis, korucu, doktor, sağlık görevlisi, öğretmen, mühendis, sivil, kadın, çocuk, hemen her kesimden binlerce Kürt-Türk vatandaşını da şehit ettiği unutulmamalı elbette! Peki yıllarca ülkeye verdiği milyarlarca dolarlık ekonomik zararlara ne demeli? Bir taraftan ülke kalkınmasını engellerken, diğer taraftan siyasal, sosyal ve kültürel yıkımlara neden oldu? Bunlar bir tarafa bu ülke vatandaşının akan bir damla şehit kanı, hepsinin ötesinde ve hepsinden değerli değil miydi?
Peki Asala denen terör örgütü kendini durduk yerde neden feshetti? Zamanın Cumhurbaşkanı Turgut Özal, bu işin artık diplomasi yoluyla bitirilmesi gerektiğini hem Demirel’e, hem Türkeş’e anlattı ve bu konuda Türkeş’i yetkili kıldı. Türkeş ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Paris’te bir araya gelerek bir mutabakat metni oluşturdular.. Bu metne göre kapılar karşılıklı olarak açılacak ve zor durumdaki Ermenistan’a bir dizi ekonomik destek sağlanacaktı.. Türkiye ile varılan anlaşma metnini Ermenistan Cumhurbaşkanı Ermeni diasporasına gönderdi. Onlar da bunu, bu ülkenin vatansever Ermeni yurttaşlarının da baskısıyla kabul ederek Asala’yı feshetti.. Aslında Asala artık etkisini ve yetkisini kaybetmek üzereydi.. Bir zamanlar kuruluşunda Filistin Kurtuluş Örgütü ile birlikte en büyük desteği veren Rus KGB’si artık Asala’nın yanında değildi; gerekli istihbarat ve silah desteğinde bulunmuyordu, daha çok Pkk’ya destek veriyordu. Bir başka deyişle özellikle Avrupa’da hareket alanı iyice daraltılan ve liderleri öldürülen Asala kendini feshetmek zorunda kaldı.. Ancak görev ve yetkilerini Pkk’ya devretti diyebiliriz..
Şimdi gelelim sorumuza.. Neydi sorumuz; terör biter mi? Açık ve net konuşalım. Terör ve terörizm asla bitmez.. Yeraltına girer, saklanır, siner, uyur ya da uyur gibi yapar. Ve fırsatını bulduğunda uygun zamanı ve zemini elde ettiğinde, özellikle dış manipülasyonlarla ortaya çıkar. Yani kanser hücresi gibidir.. Yok ettiğinizi, bitirdiğinizi sanırsınız; ancak o bir başka organdan metastaz yaparak kendini gösterir.. Terör de böyledir. Farklı isimlerde ve farklı zamanlarda ve farklı yerlerde yeniden ortaya çıkar..
Bakın Ortadoğu coğrafyasına, terör örgütleri cirit atıyor; neredeyse Ortadoğu’nun kaderini değiştiriyorlar.. Bütün dünya tarafından terörist kabul edilen Golani, Suriye Cumhurbaşkanı.. 1948’den bu yana İsrail terörü devam ediyor.. Kim bitirebildi, İsrail’in bu acımasız devlet terörünü, kim? Afganistan, Pakistan, terör örgütlerinin yuvası durumunda.. Afrika ülkelerinin pek çoğu ha keza aynı durumda..
Dikkat edilirse terörizm daha çok gelişmemiş ya da az gelişmiş coğrafyalarda ekilip büyütülüyor ve gelişiyor..
Terör örgütlerinin artık ordusundan ticaret merkezlerine kadar, eğitim kurumlarına kadar, siyasi, askeri, ekonomik kırsal ve kentsel yapılanmalarına kadar her teşkilatları mevcut. Avrupanın hemen bütün ülkelerinde eksiksiz örgütlenmeleri var.. Şimdi siz söyleyin, bütün bu teşkilat yapıları ve bağlantıları dağıtılmadan terör biter mi? Bitti diyebilir misiniz? Bir de uyuşturucu ve silah ticaretinden beslenen kesimler ya da ülkeler terörün bitmesini isterler mi? Terör durdu diyebiliriz, terör azaldı diyebiliriz; ancak terör bitti demek kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir.. Terör bitmez; isim değiştirir, yol değiştirir, yön değiştirir, bir anda karşımıza çıkıverir..
Terörizmi sıkı kontrol altında tutmak, bağlantılarını ve kaynaklarını kesmek, mümkün olduğunca baskılayıp etkisiz hale getirmek ve terörle uluslararası boyutta mücadele etmek daha doğru olsa gerek.. Çünkü terör ve terörizm, tüm insanlığın bitmeyen baş belasıdır..
Elbette terör kavramıyla bütünleşen başka sözcükler de var. Trafik terörü, uyuşturucu terörü, çevre terörü, maganda terörü, enflasyon terörü, bunlardan sadece birkaçı.. Alınan ve alınması gereken sıkı önlemleri biraz gevşetirsek mesela, bu saydığımız terörler de her an hortlayabilir..
Bu arada en az etnik terör örgütleri kadar etkili ve tehlikeli olan dini terör örgütlerinden hiç bahsedemedik.. Etnik terör örgütlerinin olduğu gibi her birinin ipi bir başkasının elinde olan yüzlerce dinî terör örgütü var.. Özellikle de Ortadoğu coğrafyasında fink atıyorlar.. Sadece Ortadoğu coğrafyasında mı? 15 Temmuz’da ülkemizi ele geçirmeye çalışan dinî Fethullahçı Terör Örgütü’nün bu ülkeye verdiği zararlar asla unutulmamalı.. Bitti mi peki? Neredeee! Sindi; şimdilik uyur gibi yapıyor…
Vatanını, bayrağını ve milletini canından çok seven Müslüman bir Türk evlâdı olarak, yaşadığımız coğrafyada hiçbir zaman ve hiçbir şekilde en ufak bir dinî ya da etnik kargaşa, bir çatışma asla ve asla istemem.. Savaşa sonuna kadar karşıyım.. Savaş çok elzem olmadıkça bir cinayettir..
Barış mı? Barış bayrağını ülkem için en önde sallayacak insanlardan biriyim. Ve yaşadığımız coğrafya başta olmak üzere dünyanın her noktasında yaşayan insanlarla bir sorunum, hiçbir derdim yok, asla olamaz.. Hele hele etle tırnak olmuş bu coğrafya insanının birbirinden ayrılması ve ayrıştırılmasına asla tahammül edemem.
Kim tarafından olursa olsun, güzel ülkeme ve yüz yıllardır kardeşçe yaşadığımız güzel insanlarıma; Kürt’üne, Türk’üne, Laz’ına, Çerkes’ine, Alevi’sine Sünni’sine, kısacası tüm insanlarıma en ufak bir zarar gelsin istemem..
Umarım ve dilerim ki Yüce Türk Devleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti aklıselimi her zaman galip gelir.
Yine umarım ve dilerim ki kendimize göre bu vehim ve endişelerimiz yersiz çıkar, vesselam…
ÇARESİZLİKTEKİ ÇAREGazanfer ERYÜKSEL
MACELLAN’IN DÜNYA TURU VE DÜŞÜNCEYE KATKISI.Muharrem Yellice
TERÖR BİTER Mİ?Gürsel Kaya
ANTALYASPOR LOCA ALIN VERGİ İNDİRİMİ VARKahraman Köktürk
VERGİ ÖDEMEDEN EV ALMAKRaziye Gök Aktaş
YORGUN TÜRK, YORGUN TÜRKİYEEşref Ural
Bitmeyen sorun…Ömer Yetgin
Güvensizlik Çağında EkonomiMustafa Yıldıran
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
ÇOCUKLARI HAVUZDA BEKLEYEN 8 TEHLİKE!
BAŞKAN KOTAN, ‘‘BU SPOR TESİSİ ARTIK HALKIN’’
Deniz tutkunları, Setur Marinas Demre’de yelken açıyor
Belözoğlu ve Bakkal’dan MAKÜ tesislerine tam not
Corendon Sport Talks'un konuğu Arda Turan oldu
Muratpaşa’nın sporcularından altın zafer
Antalya’da 1 haftada 57 bin araç denetlendi, 16 bin sürücüye ceza
Aşırı sıcaklar beyin kanaması riskini artırıyor
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim