Bugün 22 Aralık 2025 Pazartesi
  • Antalya10 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    6092.791
    %2.01
  • Dolar
    42.811
    %0.04
  • Euro
    50.3812
    %0.44

ALİ YILDIZ / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
ALİ YILDIZ / KONUK YAZAR

NARDUGAN TARTIŞMALARININ TEMELİ

22 Aralık 2025 Pazartesi 15:40
 
Tedavilerim dolayısı ile bu yıl katılamadığım NARDUGAN anmaları için yine de birkaç sözümüz var.
Kestirmeden söyleyip zamanınızı çalmayalım.
1- “Türk tarihinin en büyük hususiyeti coğrafî yaygınlık, hattâ dağınıklığıdır. Başka milletlerin tarihi muayyen ve değişmez bir bölge içinde oluşurken( sabit ve belirli bir coğrafya, mesela Yunan ve Mısır) Türk tarihi aynı asırlar içinde çeşitli iklimlerde gelişmeler göstermiştir. Bundan dolayı tarihte TEK BİR Türk yurdu ve bir Türk imparatorluğu değil, fakat aynı zaman içinde Türk yurtları ve Türk imparatorlukları mevcut olmuştur”
Kafesoğlu’nun bu tespitini şöyle biraz genişletelim:
İnsanın varoluşu ile birlikte din ve inanç da var olduğuna göre Türklerin dolaştığı her coğrafyada bu din ve inançların sosyolojik zaruretlerden dolayı değişimlere uğraması kaçınılmazdır. Bu sebeplerle Türkler'in bir kesimi ile başka bir kesimi arasında doğan inanç farklılıkları ve ya inançsal sembol, tamga, ongun farklılıkları bu coğrafi ve iklimsel değişimlere uygun olarak tezahür etmiştir. Örneğin Yakutlarda var olan Haziran ayında kutlanan Issıah bayramı Anadolu’da neden yok sorusunun cevabı bu coğrafi ve iklimsel değişimin içinde saklıdır.
Haziran’da ancak ısınmaya başlayan Yakut coğrafyasına karşılık, Anadolu Haziran’da en sıcak günlerini idrak eder ki kimse güneşe itibar etmez.
Yine örneğin; Kuzey Türklerinde Kurt ve Geyik sembolleri daha çok iken güney Türklerinde bunun Arslan veya Kaplana dönüşmesi de buna benzer sebepler içermektedir.
2- islamlaşma ile birlikte hayatımıza yerleşen edebiyat ürünlerinin (şiir, destan, masal) dili önemlidir. Türkler İslamlaşmayı maalesef Araplaşmak olarak anladıklarından onların her türlü hareket ve eylemini de İslam’ın içine dahil etmişlerdir. İslamlaşma ile birlikte yazılı bir kültür olan Arap Kültürü kendi mahsullerine öylesine bir taassupla sahiplenmiştir ki bürün Arap hikâyeleri hiç de alakamız olmadığın halde hayatımıza girmiştir. Hüsrev ile Şirin, Mecnun ve Leyla gibi çöl hikayeleri kültür hayatımızı adeta kuşatmış şehirli Türklerin hayatından Kerem ile Aslı, Aşık Garip, Köroğlu, Karacoğlan hatta Yunus Emre Hacı Bektaş hikayeleri adeta kovulmuştur.
Böylece kendi kültürünüz bununla birlikte Dilimiz Türkçe yok olma tehlikesine düşmüştür.
3- Arap Kültürü benliğimizi öylesine kuşatmıştır ki, İslam ile tanışmadan önceki milli hayatımızın olaylarını adeta bir İslam –Küfür mücadelesi şekline sokarak kültürümüze karşı taraf olmamız sağlanmıştır. Yani islam’da olmayan şey bizim eski milli hayatımızda olsa bile küfür sayılmış ve bizim ona karşı tavır almamız sağlanmıştır.
Yılbaşı kavgasının da Nardugan tartışmalarının da temelinde bu Arap baskısı vardır. Ancak bu baskıyı özdeşleştirmiş kimseler kurbağa haşlanması örneğinde olduğu gibi artık baskının farkına varamazlar.Bu baskıyı hissetmediklerinden kendilerine ezberletilmiş veya öğretilmiş sloganlarla din tartışmalarına girerler.
Özetle;
Nardugan tartışmalarının temeli bir Kültür kavgasıdır. Bu kavgayı ne pahasına olursa olsun Türkler kazanmalıdır.
 
600538798-25769090486029891-7821370074377242039-n-1-001.jpg
Bu yazı toplam 152 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim