




“Türk hekimleri dünyada ön sıralarda”
Türkiye’de sağlık turizminin ciddi bir ivmelenme kazandığına dikkat çeken Türk Diş Hekimleri Birliği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Selhan Kaya, “Bu ivmelenmedeki ana kaynak bence ekonomik olmamız değil. Ülkemizde tüm dünya ülkeleri içerisinde kabul gören bir sağlık sistemi ve hekimlik hizmetleri var. Bizler sağlık hizmetlerinin sürdürülebilir olması kaygısıyla çalışıyoruz” dedi. Kaya, Türkiye’nin hekimlik anlamında dünyada en ön sıralarda olduğunun da altını çizdi.
Türkiye’den ve dünyadan 1000 diş hekimi, 24-27 Ekim tarihleri arasında Belek’te düzenlenen MIA Dünya Sempozyumu’nda bir araya geldi. Türkiye, ABD, Almanya, Makedonya, Portekiz ve Yunanistan’dan 41 kişilik akademisyenin üye olduğu MIA Academy tarafından Mode Implant, Redon Teknoloji ve Armada Dental sponsorluğunda bu yıl ikincisi düzenlenen etkinlikte, dijital diş hekimliği, yeni nesil tedavi yöntemleri ve diş implantları alanındaki son gelişmeler ele alındı. Türkiye’nin yetiştirdiği ve uluslararası platformda aranan profesörlerin yeni trend tedavi uygulamalarını katılımcılarla paylaştığı sempozyumda ABD, Almanya ve Portekiz'den gelen dünya çapında tanınmış konuşmacılarla diş hekimleri ağ kurma fırsatı elde etti. Sempozyumla eş zamanlı olarak düzenlenen fuarda ise Türk diş malzemesi üreticilerinin son teknoloji ürünleri katılımcılarla buluştu.
SEMPOZYUM ÖNCESİ TOPLANTI
Sempozyum öncesinde Amerika’daki Ohio State Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Yurdanur Uçar, MIA Academy Başkanı Prof. Dr. Hasan Meriç, Mode implant & Mode Medikal CEO’su Oğuz Akyüz, Redon Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Atakan Akçay ve Türk Diş Hekimleri Birliği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Selhan Kaya’nın katılımıyla basın toplantısı düzenlenerek sektörle ilgili bilgi verildi. Türk sağlık sektöründe yaşanan sorunların da konuşulduğu toplantıda, katılımcılar gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
"İMPLANT PAZARINDA TÜKETİCİLERİN TERCİHİ HALİNE GELDİK"
Toplantıda, geçen yıl 10 milyar dolara ulaşan dünya dental pazarının her yıl ortalama yüzde 9 büyürken, Türk şirketlerinin bu pazardan aldığı payın da arttığına dikkat çekildi. 2023 yılında 350 milyon dolarlık dental ihracatın yapıldığı Türkiye'de 34 yerli şirketin de implant ürettiği belirtilirken, implant pazarında geçen yıl 20 milyon dolarlık yurtdışı satışı gerçekleştiği açıklandı. Türkiye’nin kaliteli dental implant ürünleriyle yerli yabancı tüketicilerin tercihi haline geldiğini belirten Mode İmplant & Mode Medikal CEO’su Oğuz Akyüz, “Pandemide implant ihracatında dünyada 35. sırada olan Türkiye, 5 yılda yüzde 300 büyüyerek 2023'te 17’inci sıraya yerleşti. Yılda 4 milyon kişinin implant tedavisi gördüğü Türkiye’de bu kişilerin yüzde 60’ı yerli implantı tercih etti. Bizim de en büyük hedefimiz implant ihracatında dünyada ilk 3’e girmek” dedi.
SAĞLIK TURİZMİNDE YÜZDE 25 PAY
Türkiye’nin hem dental ürünleriyle hem de başarılı hekim kadrosuyla dünya sağlık turizminden aldığı payı da her geçen yıl artırdığını söyleyen Akyüz, geçen yıl sağlık turizmi için Türkiye’yi 1.4 milyon kişinin ziyaret ettiğine dikkat çekerek şunları ifade etti:
“Bunun yüzde 25’i dental tedavi için ülkeye gelenlerden oluşuyor. Diş tedavisi için gelenlerin büyük çoğunluğu da implant yaptırıyor. Türkiye’de diş kliniklerinin kullandığı teknoloji, dünyanın hiçbir ülkesinde yok. Türk halkı eskiden yabancı implantlara daha çok güveniyordu. Ancak yerli implantların kalitesini görünce bu algı büyük ölçüde kırıldı.”
"TÜRK HEKİMLERİ ÇOK BAŞARILI"
İstanbul’daki hastanelerde yaşanan bebek ölümleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Akyüz, “Üç kırık kapı kolu yüzünden evi yakmak doğru değil. Türk hekimleri dünyanın her yerinde çok başarılı. Ancak bu tip kötü örnekler nedeniyle iyi doktorlarımız imaj kaybediyor. Türkiye sağlık ve medikal turizminde çok önde. Türk diş hekimleri de ayrıca bu alanda dünyaya öncülük ediyor. Bardağın dolu tarafına bakmamız lazım” diye konuştu.
"YABANCI OLSUN ALGISINI KIRACAĞIZ"
Türkiye’de yabancı malzemelere karşı bir merak olduğunu belirten MIA Academy Başkanı Prof. Dr. Hasan Meriç ise, Türkiye'de dünyadakilerden hiçbir farkı olmayan implantların üretildiğine işaret etti ve "Yabancı olsun" algısını kırmaya çalıştıklarını kaydetti. İmplantın eksilen dişin yerine konulan bir malzeme olduğunun altını çizen Meriç, önemli olanın diş bakımlarına dikkat ederek dişin eksilmesini önlemek olduğunu kaydetti. Meriç, "Keşke bütün insanlar dişlerine baksalar da implant firmaları kapansa" dedi. Meriç, çocukların diş konusunda korkutulmaması gerektiğine de dikkat çekti.
"SON SÖZÜ HEP BİLİM SÖYLESİN"
Günümüzde Titanyum dışında farklı materyallerle de implantların üretilebildiğini belirten Ohio State Üniversitesi akademisyenlerinden Prof. Dr. Yurdanur Uçar ise, "Yanlış bilgilendirmelerle implant tedavisi hakkında bazı karalamalar yapılıyor ama bırakalım son sözü hep bilim söylesin. 25 yıllık tecrübemle hastalarıma implant tedavisini güvenle uyguluyorum. 1965'lerden beri uygulanan bir tedavi yöntemi. 30 yıllık klinik takiplerimiz var. Çok yüksek başarı oranları bulunuyor. Hastalarımız implant üst yapılarına iyi bakar, ağız bakımlarını gerektiği gibi yaparlarsa 20-30 yıl başarılı olunur" şeklinde konuştu.
"SORUMLULUĞUMUZU ÇOK İYİ BİLİYORUZ"
Yerli ve milli ürünlerin önemine dikkat çeken Redon Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Atakan Akçay ise, son zamanlarda yerlilik ve millilik kavramlarının basitleştirilmeye başlandığını söyledi. İşini kaliteli yapmanın önemli olduğunun altını çizen Akçay, "Biz sorumluluğumuzu çok iyi biliyoruz. Yüksek standartlarda dünyanın en gelişmiş teknolojilerini üretiyoruz. Taşıdığımız misyonun ülke marka değerine katkı sağlamak olduğunu, kendi ticari çıkar ve hedeflerimizin önünde tutuyoruz" açıklamasında bulundu.
"YERLİ ÜRETİMLER ÜLKEMİZE BÜYÜK KATKI KOYUYOR"
"Biz hekimlerin asli görevi toplum ağız ve diş sağlığını sağlamak" diyen Türk Diş Hekimleri Birliği Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Selhan Kaya ise, şunları kaydetti:
"Ülkemizde maalesef hâlâ koruyucu hekimlik hizmetleri yeterli seviyeye ulaşmış değil. Bu bağlamda toplumumuzda diş kayıpları büyük sorun teşkil etmekte. İmplant tedavisi artık günümüzde toplum ağız ve diş sağlığında fonksiyon ve estetiği sağlama noktasında kurtarıcı tedavi olarak bilinmekte. Ülkemiz çok uzun süredir hekimlik anlamında dünyada en ön sıralarda diyebiliriz. Bunu gururla söyleyebiliriz. Ancak, malzeme ve materyal olarak yıllarca yurt dışına bağımlı şekilde hizmetleri sürdürmek zorunda kaldık. Günümüzde sektörel anlamda implant firmaları yerli üretimlerle ülkemize büyük katkı koyuyor. Bunu hem ekonomik anlamda hem de toplum ağız sağlığında hastalarımızın tedaviye ulaşma kolaylığını sağlamak anlamında düşünebiliriz. Sektöre katkı koyan, sektör için çaba sarf eden tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum.”
“SAĞLIK TURİZMİNDE İVMELENME VAR”
Sağlık turizmi faaliyetlerinin Türkiye'de uzun yıllardır sürdürüldüğüne işaret eden Kaya, şunları dile getirdi:
"2017 yılında Sağlık Bakanlığı nezdinde Sağlık Turizmi Yönetmeliği ortaya çıktı ve kuralları, kaideleri çizildi. Bu kural ve kaideler zincirinden sonra sağlık turizmi ciddi bir ivme kazandı. Bu ivmelenmedeki ana kaynak bence ekonomik olmamız değil. Ülkemizde tüm dünya ülkeleri içerisinde kabul gören bir sağlık sistemi ve hekimlik hizmetleri var. Bizler sağlık hizmetlerinin sürdürülebilir olması kaygısıyla çalışan hekimleriz. Bu konuyla alakalı bir mottomuz var. Bizim malzememiz insan, dolayısıyla insana duyacağımız saygı etik değerler içerisinde olmak zorunda. Kapı komşumuzdan da gelse, Papua Yeni Gine’den de gelse aynı sağlık hizmetini almak durumunda. Bu da dünyadaki sağlık hizmetleri açısından Türk hekimliğinin bir yerde olduğunun göstergesi. Hizmetleri daha uyguna alabilecekleri hem de hekimlik hizmetlerinin çok iyi olduğu ülke tercihi olarak Türkiye, büyük önem arz ediyor. Hem hastaların tercihi hem de dış ülke politikaları açısından.”
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VURGUSU
Türkiye’nin sağlık hizmetleri açısından sağlık turizminde tercih sebebi olmasının gurur kaynağı olduğunu vurgulayan Kaya, “Bizim ana kaygımız sürdürülebilirlik. Sürdürülebilirlik için hem kurumsal anlamda hem de bireysel anlamda elimizden geleni yapmalıyız. Sağlık sürdürülebilir bir kavram. Ticari meta olarak görülmemeli. Ben her zaman her şeyde olduğu gibi işini etik, doğru, hastasına zarar vermeden yürüten her kurumun büyüyeceğini ve devam edeceğini düşünüyorum. Bu sağlık turizmi açısından da, yerli hastalarımız açısından da böyle” dedi.
“DİŞ HEKİMLERİ SAYISI KONTROLSÜZ BİR ŞEKİLDE ARTIYOR”
Antalya Diş Hekimleri Odası’nda da uzun yıllar görev aldığını hatırlatan Kaya, “Bundan 6 yıl önce diş hekimi üye sayımız 1000 idi. Şuan 2 bin 400’lerde. 6 yılda Antalya’yı tercih eden meslektaş sayımızda çok büyük bir artış oldu. Bu süreçte yeni klinik açmak ve sağlık turizmine dahil olmak Antalya açısından bir trend oluşturdu” dedi. Türkiye’de diş hekimleri sayısının kontrolsüz bir şekilde arttığına işaret eden Kaya, “Fakülte sayısı 100’leri geçeli epey zaman oldu. Sadece bu yıl 10 bine yakın diş hekimliği fakültesi öğrencisi eğitime başladı. Şu anda 40 binden fazla meslektaşımızın olduğu Türkiye’de, gelecek 5 yıl içerisinde sayımız ikiye katlayarak 100 binlere dayanacak. Meslektaşlarımız nezdinde bir istihdam sorunu da var” ifadelerini kullandı. HABER: ÖMER ALİ YETGİN
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim