Bugün 14 Ekim 2025 Salı
  • Antalya19 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5545.209
    %0.41
  • Dolar
    41.8294
    %0.01
  • Euro
    48.3537
    %-0.21
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Afetlerin sonrasına değil, öncesine yatırım yapmalıyız”
14 Ekim 2025 Salı 08:10

“Afetlerin sonrasına değil, öncesine yatırım yapmalıyız”

Uluslar Arası Afet Risklerinin Azaltılması Günü nedeniyle açıklama yapan JMO Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, “Afetlerin sonrasına değil, öncesine yatırım yapmalıyız” dedi.

"AFETLERİ ÖNLEMEK YERİNE ENKAZ KALDIRMAYA PARA HARCIYORUZ"
Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Antalya Şube Başkanı Mustafa Karancı, 13 Ekim Uluslar Arası Afet Risklerinin Azaltılması Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada önemli noktalara dikkat çekti. Birleşmiş Milletler'in, 13 Ekim’i “Uluslararası Afet Risklerinin Azaltılması Günü” ilan ettiğini hatırlatan Karancı, "Bu yılın temasını 'Afetlere değil, dirençliliğe yatırım yap!" olarak belirledi. Bence çok anlamlı. Çünkü dünya artık afetlerle değil, afetlerin bedeliyle yüzleşiyor. 2025 Afet Risklerini Azaltma Küresel Raporu’na göre afetlerin dolaylı ve ekosistem etkileriyle birlikte maliyeti 2,3 trilyon dolar. Ama buna rağmen kamu bütçelerinin yüzde 1’inden azı afet risklerini azaltmaya ayrılıyor. Yani, afetleri önlemek yerine enkaz kaldırmaya, yeniden yapmaya para harcıyoruz" ifadelerini kullandı.

BİLİM TEMELLİ PLANLAMA VURGUSU
Türkiye'nin jeolojik yapısı, yanlış yer seçimleri, dayanıksız yapı stoğu ve düşük farkındalık nedeniyle adeta bir “Afet Ülkesi” haline geldiğini belirten Karancı, şunları kaydetti:
"Yıllardır afet kayıpları milli gelirin yüzde 3’ü düzeyindeydi. Ancak 6 Şubat 2023 depremleri, ardından gelen kuraklık, yangın, sel ve tarımsal don olaylarıyla bu oran artık çok daha yukarıda. Sadece Kahramanmaraş depremlerinde 150 milyar doların üzerinde bir kayıp yaşandı. Ne yazık ki ülkemizde de afetleri önlemek için değil, afet sonrası yaraları sarmak için bütçe ayrılıyor. 6 Şubat depremlerinden sonra kurulan Afet Yeniden İmar Fonu hâlâ etkin kullanılmıyor. Oysa bu fon, bina yapmak ya da altyapı onarmak için değil; riskleri azaltmak, güvenli şehirler kurmak için kullanılmalıydı. Antalya, doğal güzellikleri kadar afet riskleriyle de dikkat çeken bir şehir. Orman yangınları, sel riski taşıyan dereleri, diri faylara yakın yerleşimleri, zayıf zemin üzerine yeterince mühendislik hizmeti almadan yapılmış eski yapılarıyla hassas bir bölge. Bu şehirde olası bir afetin sonuçlarını azaltmanın tek yolu, bilim temelli planlama ve jeolojik risklerin dikkate alınmasıdır."

"YÖNÜMÜZÜ BİLİME, PLANLAMA VE DAYANIKLILIĞA ÇEVİRMELİYİZ"
Yapılması gerekenlerin altını çizen Karancı, açıklamasını şöyle noktaladı:
"Biz diyoruz ki; diri fay araştırmaları, heyelan, çökme, kaya düşmesi ve yeraltı suyu riski gibi jeolojik kökenli afetler için özel bütçe ayrılmalıdır. Afet Risk Azaltma Fonu hızla işler hale getirilmelidir. Antalya’da, özellikle batı ilçelerimiz başta olmak üzere tüm yerleşim alanlarında mikrobölgeleme ve risk haritaları tamamlanmalıdır. Kamu ve özel sektör yatırımları, 'risk bilinciyle' planlanmalıdır. Atalarımızın dediği gibi: 'Önceden yelken açan, fırtınadan korkmaz.' Eğer korkuyorsak, bu fırtınanın büyüklüğünden değil; hazırlığımızın eksikliğinden, bilgisizliğimizden ve doğru yönlendirilemeyen bir gemiden kaynaklanıyordur. Artık yönümüzü bilime, planlamaya ve dayanıklılığa çevirmeliyiz." (HABER MERKEZİ)

Bu haber toplam 87 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim