- IMKB
% - Altın
4349.169
%0.12 - Dolar
39.4293
%-0.24 - Euro
45.4342
%0.08
- 17:47 - KONYSİAD’dan muhteşem gala
- 16:53 - Cittaslow Fikir Maratonu ödül getirdi
- 15:24 - Ali Bahar AOSB Teknik Koleji’nde İlk Mezuniyet Coşkusu
- 15:13 - Başkan Kocagöz’e, Moğol heyetinden ziyaret
- 14:54 - Ferdi Zeyrek İçin Muratpaşa’da helva dağıtıldı
- 10:43 - Yediemin otoparkları araç mezarlığına döndü, 25 yıldır bekleyen araçlar var
- 10:43 - Antalya’da Diz Kireçlenmesine Çift Aşamalı Tedavi: Yürüyemeyen Hasta Ayağa Kalktı
- 10:43 - Alanya’da kurban satış yerleri doldu
- 10:43 - Sigarayı Bırakmak Uzun Vadede Depresyon Ve Anksiyete Belirtilerini Azaltıyor
- 10:43 - Prematüre Bir Bebeğin Yaşam Mücadelesi, Yapay Zekâ Destekli Uygulamaya Dönüştü
- 16:48 - Alanyaspor, Sivasspor maçı hazırlıklarına başladı
- 16:25 - Akdeniz Üniversitesi'nde KAP çalıştayı
- 16:23 - 1. Hukuk Fakültesi Mezunları Pilav Günü
- 15:39 - Meyve fiyatları rekor kırıyor!
- 15:37 - ‘’BU YOLLAR YAKIŞIYOR MU?!’’
Kahraman Köktürk





Yüksel Hoş Neler Anlatıyor
Vakti zamanında bir çocuğu iki kadın paylaşamıyormuş. Bir kadın bu çocuğun anası benim demiş, diğeri de hayır ben. Bir kral peygamber olan Hz. Süleyman'ın huzuruna gitmişler ya da getirilmişlerdir her neyse... Kadınlardan biri söz almış önce.
Allah’ın peygamberi, kralımız, biz bu kadınla komşuyuz ve yakın zamanda doğum yaptık. Eşlerimiz yoktur, bebeklerimizi birlikte büyütüyorduk ama onun bebeği öldü ve o bunu kaldıramayıp ölen bebeğin benim bebeğim olduğunu söyledi bebeği kaçırdı ve şimdi de vermiyor. Bana yavrumu geri verin.
Hz. Süleyman karara gitmeden önce diğer kadına da sormuş meseleyi. O kadın da hikâyeyi bir yere dek doğru anlatıp sonrasında arkadaşının çocuğunu kaybettiği için kıskançlık sebepli olarak bebeğini almak istediğini söyleyip bebeğini almak isteyen bu kadının cezalandırılmasını bile istemiş.
Hz. Süleyman bir süre düşünmek üzere kadınları bekletip sonrasında kadınları huzuruna çağırmış. Bebeği kucakta tutan kadından aldırıp, iki kadının ortasındaki altara (kürsü/sunak) koyarak celladı çağırmış.
Kararı açıklamak için ayağa kalkmış ve kararını vermiş.
"İfadelerinizin doğruluk değeri eşit. Bu durumda, çocuğu ortadan ikiye böleceğiz. Yarısını sana, diğer yarısını da sana vereceğiz". demiş
Kadınlardan biri gözyaşları içerisinde kendini pareleyerek ağlamaya başlamış ve ;
-Ey peygamber! Ben analık hakkımdan vazgeçtim, çocuk onun çocuğu olsun yeter ki yaşasın... Bölmeyin ne olur yavrumu demiş
.
Bu tarz fedakarane bir teklif ve çocuğun yaşamı için vazgeçiş diğer kadından gelmediği için durum aslında ifşa olmuş... Hazreti Süleyman kararını verip, çocuğu gerçek annesine böylece vermiş. Bir anneye has davranış budur, sadece çocuğa canından can katmış bir ana onun hayatının devamı için ondan vazgeçebilir. demiş.
Bu vatan elden giderken de ağlayan, bağıran, savaşan yine biziz. Tek sahibi olan toprakların savaşanı ve mücadele edeni de tektir. Dar zamanda, zor zamanda bağımsızlık için savaşanlar ne tür insanlarsa, o zihniyet bir asır sonra da yine benzer insanlarda temsil bulur.
Vatan içinde vatan iddiasında bulunan da tıpkı başkasının çocuğuna analık iddiasında olanlar gibidir ama o ülke için ağlayan, savaşan, mücadele edenler onun gerçek sahipleridir. Türklerden ve kendini Türk hissedenlerden bahsediyorum farkındaysanız.
İnsan topluluklarının organize bütünlük arzettiği ve bir milli hikaye ve kültürel ortaklık üzerine bina edilmiş iş bölümü ile idare edilen yapılardır. Devletler sistem, kural, adalet ve varsa doğal kaynakların (mümkünse adil) istifadesi üzerinde ayakta kalır. Devletin işleyişi için para, kapital gerekir.
Anadolu daha o dönemlerde kilitlenmişti. Yeni fikirlere o kadar kapalıydı ki süspansiyonlu, yaylı at arabalarıyla bile 1923'te mübadele ile gelenler sayesinde tanıştı bu zavallı coğrafyanın insanları.
O göçlerle geride olduğu kısımları kapattı, göçlerle gelenlerin durumu asla eşit değildir. Bazı milletler az önde bazıları az geridedir. Sen, aldığın nüfus yüküne ve kitlesinin büyüklüğüne göre şekillenir, değişim yaşarsın.
1924'te Türkiye'ye yerleştirilen mübadiller içerisinde bir tane tacizci ve tecavüzcü çıkmadı. Giritli meyhaneci vardı, Selanikli gazinocu vardı, Kavalalı tefeci de vardı ama taciz, tecavüz hiç olmadı. Şüphesiz bu insanların arasında imam müderris, İslam alimi kimseler de çoktu
Mimarin, teknolojin, anlayışın ve medeni düzeyin gelişiyor. İnsanının hali tavırları bile değişiyor. Bir bölgeye yol yapılmadan önce o bölge insanına bakın, sonra 20 sene sonra tekrar bakın. Farklılıkları görmüş ve kendisini yontmuş oluyor.
Nereye iyi bağlandı isen orayla etkileşimin artar. Yollar seni doğuya bağlıyorsa doğuyla batıya bağlıyorsa batıyla etkileşirsin. Göç yükünü doğudan aldıysan doğululaşır, batıdan alırsan batılılaşırsın.
Büyükşehir haşerede yine sınıfta kaldı!Ömer Yetgin
Analitik OkumaGazanfer ERYÜKSEL
ORTADOĞU YENİDEN ALEV ALDIGürsel Kaya
Trump, Evanjelizm ve Yeni Dünya DüzeniMuharrem Yellice
İçim yanıyorKahraman Köktürk
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
ÖLDÜRÜLMESİ GEREKEN ÖLÜLEREşref Ural
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
SANAL OFİSRaziye Gök Aktaş
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Yediemin Otoparkları Araç Mezarlığına Döndü, 25 Yıldır Bekleyen Araçlar Var
Antalya’da Bayram Öncesi Marketlerde Etiket Denetimi
Antalya Ekonomisinin Nabzı Tutuldu
Kepez’de Öğrenci Kent Lokantası Hizmete Girdi
Cw Enerji Bayilik Ağını Genişletiyor
Türkiye Kasaplar Besiciler Et Ve Et Ürünleri Federasyonu Başkanı Yardımcı: "İ̇nsanlar Zincir Marketler, Avm’lerin Kilo İle Et Gi
Bayram Tatili 4,5 Güne Düştü, Tatil Planlarını Bütçeler Şekillendirecek
Türkiye Dünyanın En Çok Takip Edilen Turizm Ülkesi Oldu
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim