Bugün 07 Ekim 2024 Pazartesi
  • Antalya26 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2920.624
    %0.03
  • Dolar
    34.2683
    %0.11
  • Euro
    37.6359
    %0.04
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
"Depreme hazırlık için ne yaptık?"
14 Şubat 2023 Salı 18:29

"Depreme hazırlık için ne yaptık?"

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan depremle ilgili "Felaket nasıl geldi?" sorusunun yanıtını veren ve "Felaket göz göre göre, adım adım geldi" diyen Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve MHP Grup Sözcüsü Selçuk Senirli

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan depremle ilgili "Felaket nasıl geldi?" sorusunun yanıtını veren ve "Felaket göz göre göre, adım adım geldi" diyen Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve MHP Grup Sözcüsü Selçuk Senirli, tarih boyunca birçok deprem yaşayan Antalya'nın da depreme hazırlıklı olmadığının altını çizdi. "Dünden bugüne yüzleşmemiz lazım" diyen Senirli, "1999 büyük körfez depremi sonrası Antalya'da depreme hazırlıklı olmak için neler yaptık?" diye sordu.

Antalya Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve MHP Grup Sözcüsü Selçuk Senirli, meclis toplantısında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 10 ilde yıkıma neden olan depremle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Çok büyük bir acı yaşandığının altını çizen ve "Felaket nasıl geldi?" sorusunun cevabını "Bilim adamlarının uyarılarına kulaklarımızı tıkadık. Mühendisliğe, teknik ve fenne aykırı yapılara göz yumduk. Kolay kazanç heveslisi herkese müteahhit olarak inşaat yapmasına yol verdik. İmar aflarıyla yasalara aykırı kaçak yapı yapanları ödüllendirdik. İmar izni, yapı ruhsatı ve iskan verirken yasa ve yönetmelikleri kılıfına uydurduk. Aç gözlülükle binaların kolanlarını kesenleri, binaları güçsüz bırakanları umursamadık" diyerek veren Senirli, felaketin göz göre göre geldiğini söyledi. Antalya'nın da geçmişte birçok deprem yaşadığını hatırlatan Senirli, kent olarak depreme hazırlıklı olmadığımızı vurguladı. Senirli, 1999 Marmara depreminden bu yana Antalya'da depreme hazırlık için ne yapıldığını sordu.

“KÜÇÜK KIYAMETİ YAŞADIK, ACIMIZ BÜYÜK”
Kahramanmaraş merkezli depremi “Küçük kıyameti yaşadık” diyerek tarif eden Senirli, yaşanan acılara dikkat çekti. Depremin milyonlarca insanı derinden ektilediğine işaret eden Senirli, "Milyonlarca insanımız aşını, işini, sevdiklerini, hayallerini, hatıralarını kaybetti. Analar, babalar evlat acısıyla feryat, figan eyledi. Anasız, babasız kalan yetimler perişan oldu. Kaybettiklerimize üzüntümüzden kurtulanlara sevinemedik. Depremin coğrafi büyüklüğü, şiddeti, olumsuz hava koşulları gibi çok haklı gerekçelerimiz olsa da ulaşımda, iletişimde, kurtarmadaki aksamalar sabır taşımızı çatlattı. Keşke diye başlayan cümleler boğazımızda düğümlendi. Hastanelerimizin, okullarımızın, lojmanlarımızın ve diğer kamu binalarımızın yıkılması üzüntümüzü katladı. Bir şey yapamamanın hüznüyle, acı ve kayıplarımızın büyüklüğüyle yanlış ve eksik yapılan her şeye isyan ettik. Hırsızından, uğursuzundan, talancısından nefret ettik. İşini düzgün yapanları alkışladık, beceriksizlere öfkelendik. Fırsatçılara, fitnecilere, bozgunculara kızdık. Acımız, yasımız, travmalarımız büyük. Geçmiş olsun Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Adana, Osmaniye, Şanlıurfa, Diyarbakır, Kilis. Türk milleti geçmiş olsun” dedi.

"BİR KEZ DAHA ANTALYALI OLMAKTAN GURUR DUYDUK"
Yaraları sarmak için devletin ve milletin el ele, sırt sırta verdiğini söyleyen Senirli, şunları dile getirdi:
"Kamu-özel kurum ve kuruluşlar, gönüllüler, siviller yurdumuzun dört bir yanından deprem bölgesine yardım yapmak için seferber oldu. Antalyamızın kamu kurum ve kuruluşları, başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bütün belediyelerimiz, siyasi partilerimizin il ve ilçe teşkilatları, hemşehrilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız afetin helak ettiği kentlerimizde dayanışma içerisinde oldu ve olmaya devam ediyor. Antalya'daki ekiplerin bütün çalışmalarını takdir ediyor, gurur duyuyoruz. Bir kez daha dünyada Türk olmaktan, Türkiye'de Antalyalı olmaktan gurur duyduk. Bu zor zamanımızda yurt içinden ve yurt dışından dostluk eli uzatan, çorbada tuzu olan, kurtarma çalışmalarında ter döken askerimiz, polisimizden, çalışan herkesten Allah razı olsun. Allah her türlü afetten, felaketten yurdumuzu, milletimizi korusun."

"FELAKET NASIL GELDİ?"
"Felaket nasıl geldi?" sorusunun cevabını veren Senirli, şunları söyledi:
"Deprem fay hatları üzerine dayanıksız şehirleri kurduk. Alivyon arazilere, sel yataklarına, dere kenarlarına yığınla binalar yaptık. Tarih boyunca meydana gelen depremlerden ibret almadık. Bilim adamlarının uyarılarına kulaklarımızı tıkadık. Mühendisliğe, teknik ve fenne aykırı yapılara göz yumduk. Kolay kazanç heveslisi herkese müteahhit olarak inşaat yapmasına yol verdik. İmar aflarıyla yasalara aykırı kaçak yapı yapanları ödüllendirdik. İmar izni, yapı ruhsatı ve iskan verirken yasa ve yönetmelikleri kılıfına uydurduk. Aç gözlülükle binaların kolanlarını kesenleri, binaları güçsüz bırakanları umursamadık. Evlerimizin mutfağını, banyosunu güzelleştireceğiz, genişleteceğiz diye yapılarımıza tadilat adı altında ağır hasarlar verdik. Kalitesiz, eksik malzeme ile yapılan kaçak, imarsız binalarda cahil cesaretiyle oturduk. Aymazlıklarımıza binbir bahene uydurarak kendi kendimizi, birbirimizi kandırdık. Neticede felaket göz göre göre, adım adım geldi." 

"KADER DİYE GEÇİŞTİREMEYİZ"
"Kısacası, adam gibi planlamadık, kuralları uygulamadık, hakkaniyetle denetlemedik. Her yanlışımızın olası sonuçlarında Allah'ın bizi korumasını bekledik. Tedbirsizliğimizi, ihmalimizi ve kusurumuzu kader diye geçiştiremeyiz. Çünkü kader, gayrete aşıktır" diyen Senirli, "Hepimiz sorumluyuz, suçluyuz. Çürük binaları yapanların, yaptıranların, göz yumanların iki cihanda yaptıkları yanlarına kar kalmasın. Bu korkunç yıkımda günahı, vebali olan, tepeden tırnağa tüm sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması dileğimizdir" ifadelerini kullandı.

"ANTALYA DEPREME HAZIRLIKLI DEĞİL, CENNET ANTALYAMIZ CEHENNEME DÖNEBİLİR"
Antalya'nın da tarihinde deprem ve depremlerin oluşturduğu tsunamilerle Kekova gibi birçok antik kentin batarak yıkıldığı bir kent olduğunu kaydeden Senirli, "Birçok fay hattıyla ilişkisi olan Antalya, merkezden batıya çok riskli deprem bölgesidir. Maalesef tarihi geçmişi depremlerle dolu, bilimsel tespitlere göre büyük bölümü çok riskli deprem bölgesi olan Antalyamız, depreme hazırlıklı değil. Özellikle çok riskli, fay hattı üzerinde bulunan batı ilçelerimiz Konyaaltı, Kemer, Kumluca, Finike, Demre ve Kaş ilçelerimiz tehlike altında. Bu belediyelerimizin verdikleri imar ve yapı izinlerini gözden geçirmeleri gerekiyor. Bataklık ve sazlık gibi gevşek zeminlerde binalar ve fiziki ömürlerini tamamlamış çarpık yapılar olası bir şiddetli depremde cennet Antalyamızı cehenneme dönüştürecektir" diye konuştu.

"DEPREME HAZIRLIK İÇİN NE YAPTIK?"
"Dünden bugüne yüzleşmemiz lazım" diyen Senirli, "1999 büyük körfez depremi sonrası Antalya'da depreme hazırlıklı olmak için neler yaptık? Antalya'nın afetlerde acil toplanma yerleri kaç tanedir? Nerededir ve altyapısı var mı? Halkımız acil toplanma alanlarının yerlerini biliyor mu? Antalya'da belediyelerimiz kolonu kesilmiş, kirişi kırılmış kaç tane bina tespit etti? Hangi işlemleri yaptı, kaç tane vicdansızı cezalandırdı?" sorularını yöneltti.

"ÖLÜM UYKUSUNDAN UYANMA ZAMANI GELDİ"
Antalya'nın enkaza dönüşmemesi için ölüm uykusundan uyanma zamanının geldiğini söyleyen Senirli, Kahramanmaraş merkezli depremden ibret alınması gerekdiğini vurguladı. Günlük kaygıların bir kenara bırakılmasını isteyen Senirli, tarihe ve millete karşı sorumluluk gereği Türkiye'ye örnek olacak bir tavır ve anlayışın hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Başta deprem olmak üzere her türlü afete karşı hazırlığa biran önce başlanması gerektiğini kaydeden Senirli, Antalya için başlatılan deprem master planı çalışmalarının en kısa sürede tamamlanmasını istedi. Bazı önerilerde bulunan Senirli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Riskli binaları tespit edip sınıflandıralım. Yeni yapılacak yapılarla ilgili kanunları, yönetmelikleri tavizsiz uygulayalım. Yüksek güvenlikli, yıkılmaz binalar yapalım. Mesleki, insani, vicdani değerlerimizle, mesuliyet duygumuzla harekete geçelim. Hızlı bir denetleme ağı kurarak kolonu kesilmiş binaları ivedilikle tespit edelim. Bu tip binaları ihbar edenleri ödüllendirelim. Binalarımıza ağır zarar verip canımıza kast edenleri cezalandıralım. Yapacağımız çalışmalarda bilim insanlarından ve uzman kuruluşlardan azami ölçüde faydalanalım. Bu şehirde yaşayanlar olarak yaptığımız işler ve hizmetlerde bilimi, tekniği ve insani değerleri esas almakla yükümlüyüz. İyi insan, iyi yurttaş, iyi Antalyalı olmanın temel şartı budur. Doğduğumuz ve doyduğumuz bu şehre ihanet etmeyelim, kaynaklarımızı daha verimli kullanalım. Önceliklerimizi ehemniyete göre belirleyelim. Şöyle ki, 1999 depremi sonrası eğlence, konser ve festivallere yaptığımız cari harcamalar tutarıyla birçok temel sorunu çözebilirdik. Felaketlere karşı hazırlıklı olalım. Tedbir bizden, takdir Allah'tan. Tanrı Türk'ü korur, aksi ise Tanrı'yı kıyamete zorlamak olur." HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 1646 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim