- IMKB
% - Altın
4451.598
%0.45 - Dolar
41.0044
%0.06 - Euro
47.6688
%-0.05
- GÜNCEL
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- BİLİM VE TEKNOLOJİ
- 11:28 - MERSİN’DE ÖĞRENCİLERE SUNULAN HİZMETLER YENİ DÖNEMDE DE SÜRÜYOR
- 11:28 - KEPEZ BELEDİYESİ SAĞLIK MERKEZİ’NDEN 375 BİN 866 KİŞİYE ŞİFA ELİ
- 11:08 - ANTALYA’NIN 2 BİN 100 METRE RAKIMINDAKİ SAĞLIK OCAĞI 5 BİN KİŞİYE HİZMET VERİYOR
- 10:48 - BALIKLAMA ATLAYIŞ ÖLÜMLE SONUÇLANDI O ANLAR ARKADAŞLARI TARAFINDAN GÖRÜNTÜLENDİ
- 10:23 - DEPREMDE YERLE BİR OLAN ANTAKYA’NIN TİCARET MERKEZİ YENİDEN İNŞA EDİLİYOR
- 10:18 - ADANA ÖZEL ERAL OKULLARI ANITKABİR’DE
- 10:13 - ADANA’DA 5 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ YOLDA, MUHTARLAR NÖBET TUTAN AİLELERE DESTEK VERDİ
- 10:13 - BURDUR’DA KAÇAK AVCILIK YAPAN 7 KİŞİYE CEZA
- 10:13 - ALKÜ MOLEKÜLER TIP MERKEZİ KURULDU
- 10:11 - 80 YILLIK KUYUDA İLK KEZ SU BİTTİ
- 10:08 - İKİ OTOMOBİLİN KARIŞTIĞI KAZA KAMERADA
- 09:58 - KAHRAMANMARAŞ’TA YAYLACILARIN PEYNİR VE ÇÖKELEK ÜRETİMİ SÜRÜYOR
- 09:53 - GELİN ARABASIYLA YOLU KAPATIP LASTİK YAKTILAR: ARAÇ TRAFİKTEN MEN EDİLDİ
- 09:48 - MESKİ HARFİLLİ’DE YENİ SONDAJLA İÇME SUYU SORUNUNU ÇÖZDÜ
- 09:43 - ANNESİNİN BIÇAKLA KOVALADIĞI KIZ YAŞANANLARI ANLATTI
MUHARREM YELLİCE / KONUK YAZAR





EVRENSELLİK İDDİASI VE KUTUPLAŞAN DÜNYA
Hiçbir din gerçek anlamda evrensel kardeşlik tanımı yapmadı. Tarih boyunca kardeşlik, çoğu zaman yalnızca “bizden olana” tanındı; modern dünyada ise yerini akıl ve hukuk aldı.
Tarih boyunca pek çok din, kendisini tüm insanlığa hitap eden nihai hakikat olarak takdim etti. Barış, kardeşlik ve adalet söylemleri, bu iddianın temel süsleri oldu. Ancak derinlemesine bakıldığında, hiçbir dinin kardeşlik tanımının gerçek anlamda evrensel olmadığı görülür. Kardeşlik çoğunlukla inananlarla sınırlı kaldı; bu çerçeveye “ümmet kardeşliği” adı verildi.
Müminler Ancak Kardeştir Kur’an’da Hucurât Suresi 49/10’da geçen “Müminler ancak kardeştir” ifadesi, kardeşlik hukukunu inanç ekseninde tanımlar. İlhan Arsel, Aydın Aydın adlı eserinde bu ayeti şu şekilde yorumlar:
“Kur’an, bütün insanları kardeş ilan etmez. Sadece müminler arasında kardeşlikten söz eder. Müslüman olmayanlara ise ‘kâfir’ diyerek dışlar.”[1]
Bu durum, İslam’ın evrensellik iddiasıyla çelişebilecek bir yorum doğurur. Üstelik bu yalnızca İslam’a özgü değildir; Tevrat’ta “Tanrı’nın halkı” ifadesi sadece İsrailoğulları’nı kapsar, İncil’de ise kurtuluş Mesih’e iman edenlerle sınırlıdır.
Din Kurumsallaştıkça Bölünmeler,
Dinler kurumsallaştıkça, başlangıçtaki birlik iddiası yerini mezhep, tarikat ve cemaat bölünmelerine bırakmıştır. İslam’da Sünnî–Şiî ayrımı, Hristiyanlık’ta Katolik–Protestan çatışmaları, Yahudilik’te farklı rabbinik yorumlar bu sürecin tipik örnekleridir.
Mitolojiden Felsefeye adlı kitabımda belirttiğim üzere, bu “bizden olan kutsaldır” anlayışı mitolojik kökenli bir kabilecilik mirasıdır[2]. Dinin toplumsal işlevi çoğunlukla, kendi inananları arasında bağ kurmak; farklı olana karşı ise mesafeyi korumak olmuştur.
Modern Hukuka Geçiş,
Son iki yüzyılda, Aydınlanma ve modernleşme hareketleriyle birlikte devletler dini kurallar yerine aklın ürünü olan yasaları benimsemeye başladı. Fransız Devrimi’nin “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganı, vatandaşlık temelli eşitlik anlayışının simgesi oldu . Fransız ihtilalinden 115 yıl sonra 1904 yılında Fransız anayasasına laiklik ilkesi girebildi.
Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde de benzer bir dönüşüm yaşandı; Tanzimat’tan itibaren laik hukuk sistemine adım atılarak, ümmet kardeşliği anlayışı yerine hukuk önünde eşitlik ilkesi benimsendi. Yönetime karşı vatandaşın tenkid ve söz söyleme hakkı olduğunu ilk defa Şinasi 1860 yılında Tercüman-ı Ahval gazetesinin baş makalesinde yazdı. Bunca kanuni vazife ile sorumlu olan vatandaşın söz ve yazı ile vatanın menfaatine dair fikirler beyan etmesini vatandaşın kazanılmış hakkı saydı.
Dinlerdeki evrensellik iddiasını din kendi ümmetine vermemiştir., Tarihte hiçbir dinin gerçek anlamda hayata geçiremediği bir idealdir evrensellik. Modern çağın barış ve kardeşliği, inanç temelli değil; akıl, bilim ve evrensel hukuk temelinde şekillenmek zorundadır. Bugün insanlığı birleştirecek olan, bir dinin üstünlüğü değil; ortak haklar ve eşitlik anlayışıdır.
Bu hakkı Atatürk vatandaşlarına vermiştir. Türk vatandaşı kendisini birey haline getirmek zorundadır. Yoksa şerait şemsiyesi altında boyun bükmeye mahkum olur.
Kaynakça
1. İlhan Arsel, Aydın Aydın, Kaynak Yay., 1994, s. 212.
2. Muharrem Yellice, Mitolojiden Felsefeye, Akademi Yay., 2017, s. 178–182.
KOCATEPE'DE SABAH EZANIPROF DR RAMAZAN DEMİR
MİLLİ SERVET SOKAĞA AKIYORSÜLEYMAN EKİN
TRANSFERLERE BEL BAĞLAYAN İKTİDARIN ZAVALLILIĞIALİ İHSAN DİLMEN
ESKİ LİDERDEN MEDET UMMAK!EŞREF URAL
MAVİ BALİNANIN YOLCULUĞUGAZANFER ERYÜKSEL
TÜRK VE BATI KÜLTÜRÜ'NDE ÖRTÜK FELSEFEMUHARREM YELLİCE
SAHTE İŞLERİN SORUMLUSU KİM?RAZİYE GÖK AKTAŞ
TÜRKİYE HUKUK DEVRİMİ YAPMIŞ MIDIR?PROF DR SAMİ SELÇUK
BÜYÜCÜLÜK VE YENİ ÂŞIK TARZIHALİL ERDEM
ANTALYASPOR'DA BİRLİK ZAMANIKAHRAMAN KÖKTÜRK
EFSUNKÂR DEMOKRASİNURİ SEZEN
ERDOĞAN’IN ROZET MESAJI!GÜRSEL KAYA
78 KUŞAĞI BİR ROBİN HOOD KUŞAĞI MIYDI?YALÇIN DUMAN
Bitmeyen sorun…ÖMER YETGİN
Güvensizlik Çağında EkonomiPROF DR MUSTAFA YILDIRAN
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…BİNALİ EFE
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEYÜP KOÇAK
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim