- IMKB
% - Altın
5569.373
%-0.04 - Dolar
41.9662
%-0.02 - Euro
48.7011
%0.08
- GÜNCEL
- RESMİ İLANLAR
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- 23:28 - ALANYASPOR, KOCAELİSPOR MAÇI HAZIRLIKLARINA BAŞLADI
- 23:18 - MERSİN’DE SANAYİ SİTESİNDE PARK HALİNDEKİ 5 ARAÇ KUNDAKLANDI
- 22:53 - MERSİN’DE DÜNYA BEDENSEL ENGELLİLER PLAJ OYUNLARI’NDA İLK GÜN TAMAMLANDI
- 21:53 - ALIŞVERİŞ YAPIP EVİNE GİDERKEN MOTOSİKLETİN ÇARPTIĞI KADIN YARALANDI
- 21:38 - ADANA’DA F-16’LAR ALÇAK UÇUŞ YAPTI
- 21:23 - DÖRTYOL’DA TRAFİK KAZASI: 1 YARALI
- 21:18 - DÖRTYOL’DA AYDINLATMA DİREĞİNE ÇARPAN OTOMOBİLİN SÜRÜCÜSÜ YARALANDI
- 21:03 - ALANYASPOR’DAN YAMAÇ PARAŞÜTÜ FAALİYETLERİ AÇIKLAMASI
- 20:38 - ANTALYA’DA 169 MİLYAR 494 MİLYON TL’LİK 590 PROJE ÜZERİNDE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR
- 20:28 - ANTALYA’DA 300 YATAKLI YENİ HASTANE SÜRECİ BAŞLADI
- 19:03 - OTOMOBİLDE SIR ÖLÜM: DARP İZLERİNE RASTLANDI
- 18:53 - ANTALYA’DA APARTMAN DAİRESİ ALEV ALEV YANDI
- 18:18 - İÇİŞLERİ BAKANI YERLİKAYA: "NARKO KAPAN MERSİN’LE 3 ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ ÇÖKERİLDİ, 370 ŞAHIS YAKALANDI"
- 17:28 - KEMAN SANATÇISI LAÇİN AKYOL’UN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN SÜRÜCÜYE 9 YIL HAPİS İSTENDİ
- 17:18 - PROF. DR. KARATAŞ: "10 YIL İÇERİSİNDE BU SAVAŞLAR GRİ BÖLGE SAVAŞLARINA DÖNÜŞECEK"
MUHARREM YELLİCE / KONUK YAZAR





KÖY ENSTİTÜLERİ TARTIŞMASI: KAPATILMA SÜRECİ
Türkiye’nin 1940’ta 3803 sayılı kanunla kurduğu Köy Enstitüleri, kısa zamanda kırsal eğitimde benzersiz bir atılımın sembolü oldu. Ancak 1946’dan sonra değişen siyasal iklim, “komünizm” suçlamaları ve muhafazakâr‑milliyetçi basının kampanyalarıyla birlikte, proje CHP içinde budanmaya, 1954’te ise Demokrat Parti döneminde 6234 sayılı kanunla hukuken kapatılmaya yürüdü.[1] Bu, hem eğitim siyaseti hem de basın tarihi açısından bir “dil savaşı”ydı: Bir yanda “komünist yuvası/ahlâk bozulması” suçlamaları, öte yanda “iş içinde eğitim”i, üretici okul fikrini ve kırsal kalkınmayı savunan bir hat.[2 “]Oluklar çiftti, birinden kir birinden nur akıyordu” güya. Nur kimdi? Kir kimdi?
1946 dönüşü ve Yücel’in ayrılışı
Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel’in 5 Ağustos 1946’da görevden ayrılması, yalnız bir isim değişikliği değildi; çok partili hayata geçişte artan baskıyı söndürme, dindirme hamlesiydi.[3] Hasan Ali Yücel , biyografisini iş bankası yayınlarından Celal Şengör yayınladı İdeaist bir eğitimci ve Atatürk devrimleri doğrultusuna hararet eden aydın! .İnönü, yıllar sonra bu dönemi, Yücel‑Tonguç çizgisinin hedef alınmasına karşı “gücünün tükendiği” bir safha olarak andı.[4] Ardından gelen Reşat Şemsettin Sirer döneminde (1947) müfredat daraltıldı, uygulamalı “iş içinde eğitim” ilkesi törpülendi; Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü 1947’de kapandı.[5] Böylece 1954’teki nihai kapatmaya giden siyasal‑zihnî dönüşümün zemini hazırlanmış oldu.[6]
“Kapatılsın” diyen cephe: basında suçlama repertuarı
Muhalif cephe, Enstitüleri “komünist propaganda”, “millî kültürden kopuş”, “ahlâkî yozlaşma” ve “karma eğitim” ‘in ahlaka ve dine aykırı olduğu üzerinden hedefledi. Bu beyin Tevhid-i Tedrisat anlayışına karşıydı. Onları yavruları bu gün Ankara Çankaya ilçesinde kız ortaokulu açtılar. Kurslardaki bademlemelere ses çıkarmayanlar Türk Milletinin çocuklarına ahlak öğretmekle kendilerini görevli saymışlar. Necip Fazıl Kısakürek, “Köy Enstitüleri davası, memleketimizdeki komünizma hulûlünün şahdamarını çizer” diyerek işi varoluşsal bir tehdide indirgedi.[7] Ayrıca yazdığı Köy Enstitüleri adlı risalesinde buraların fuuş yuvası olduğunu yazdı. Hâlbuki yatılı kız öğretmen okulları vardı. Yatılı erkek öğretmen okulları vardı. Ben köy Enstitüsünün devamı olan Aksu öğretmen okuluna ilkokuldan sonra imtihan kazanarak girdim. Tüm köy çocukları aynı sınavdan geçerek oralara girdi. Ne torpil vardı. Nede soru çalma!. Bazı sınıflarda tek tük çevreden kız öğrenci olurdu. Onlarda evlerinden gidip gelirlerdi. Bunlara gündüzlü öğrenci denirdi. Onlarda sınavla alınırdı. Fuhuş yuvası olmak bir yana, Ramazanlarda oruç tutacaklar tespit edilir onların sahurda yemeği hazırlanırdı. Nöbetçi öğretmen oruç tutacakları sahurda kaldırırdı. Ben hatırlıyorum hiç okuma yazması olmayan köyümde 1955’lerde Aksu’nun şanı büyüktü. Orda çocukları komünist ederlermiş, kız erkek yatırırlarmış, gayr-ı meşru doğan doğan çocukları tuvalet çukura atarlarmış vb. Gibi lafları duyar can kulağımla dinlerdim. Orta okulda okuyacak imkanım yoktu. Aksu’yu kazanmalıydım.. Karanlık ışınlar aydınlığa yayılarak aydınlığı karartıyor. Akşamın karanlık ışınları gibi. Ama mutlaka gün doğuyor .Peyami Safa, “Köy Enstitülerinin komünist yuvaları olduğunu bilmeyen şuurlu bir Türk aydını yoktur” cümlesiyle, bu ithamı neredeyse tartışma‑dışı bir “malûmat” gibi sundu.[8] Osman Turan, Enstitüleri “millî şuuru zedeleyen ve ‘cinsî ihtilâl’i tetikleyen bir hat” olarak tasvir etti;[9] Mümtaz Turhan ise “Köy Enstitüsü Masalı” başlıklı yazısıyla mucizevî beklentileri eleştirip merkezî/klasik öğretmen okulu modelini savundu.[10] Osman Turan ve Mümtaz Turan 1950 yılından sonra Türk yurdunda baş makale yazdılar. Hep din maneviyat ve Köy Enstitülerinin kızıl komünist yetiştirdiğini işlediler. 1950’den sonra tüm Türk Yurdu sayıları arşivimde var. Biz bunları ilim adamı bellediydik. Meğerse beyin yıkayan bulaşıkçılarmış. İlim adamı kendi sahasında fikir üretir. Bunlar Maneviyat tüccarlığı yapmışlar ve maneviyatı din zannetmişler. Maneviyat insani değere ulaşma istencidir. Eşref Edip, Hasanoğlan başta olmak üzere “ahlâk bozulması” iddialarını yaygınlaştırdı;[11] Osman Yüksel Serdengeçti, dönemin sol iklimini “Ankara Kalesi’nde kızıl bayraklar görüyorduk” diye resmetti.[12] Nihal Atsız da Enstitüler aleyhine, “Adana’daki Köy Enstitüsünde Türk bayrağı çirkefe atıldı” türü iddiaları hatırlatıp, eleştirileri “masa başı sosyalistlerine” yöneltti.[13]
“Savunanlar” cephesi: iş içinde eğitim ve taşrada aydınlanma
Karşı tarafta, Köy Enstitülerini “halkçı‑aydınlanmacı bir eğitim devrimi” olarak savunan güçlü bir hat vardı. Sabahattin Eyüboğlu, “Uzun sözün kısası, bozkırda ağaç dikmek ve tutturmaktı” diyerek projenin zihni özünü sade biçimde tarif etti.[14] Mahmut Makal, Bizim Köy Romanıyla, le köy gerçekliğini ülke gündemine taşıyıp Enstitü deneyimini toplumsal faydaya bağladı;[15] Talip Apaydın , Karanlığın Kuvvetti diye kapsamlı bir kitap yazarak Enstitülere atılan iftiraları çürütmeye çalıştı. Dursun Akçam, anı ve romanlarıyla modeli yaşatmaya çalıştı..[16] Fakir Baykurt, “Köy Enstitüleri olmasa ben öğretmen olamazdım” diyerek kişisel hikâyesini kamusal hafızaya kattı . Bende diyorum ki, Köy enstitüleri olmasa ben Köyümde çoban bile olamazdım.[17] Vedat Günyol ve Yeni Ufuklar çevresi, 1960’lar boyunca kamucu‑modernleşmeci bir dille Enstitü fikrini savundu.[18] Hasan Âli Yücel ise “Köy Enstitülerinin bütün günahını omuzlarıma alıyorum” sözleriyle, siyasî maliyeti üstlenmeye hazır bir kurucu tutumu vurguladı.[19] Ve Cumhuriyet için tehlikenin hem irticadan hem de Komünist ideolojiden geleceğini sıklıkla ifade ederek cumhuriyet aydınlanmasını savundu.
Köy Enstitülerinin hikâyesi, yalnız bir kurumun kapanışı değil; eğitim felsefesi, basın dili ve siyasal iklimin iç içe geçtiği bir “dil savaşı”dır. Milli ruh ve şuur savaşıdır. 1947’de başlayan “budama” siyaseti, 1954’te hukuken sonuçlandı. 1947 nihai kapanış değildir. Reşat Şemsettin Sirer tarafından başlatılan budamadır.[20] Köy Enstitülerini hukuken kapatan Demokrat Parti hükümetidir. TBMM, 27 Ocak 1954’te 6234 sayılı Kanun ile Enstitüleri tümüyle sona erdirdi; kurumlar öğretmen okullarına dönüştürüldü/kapatıldı
Tartışmanın metinleri, iki dilin iki siyasi anlayışın de en tipik cümlelerini makaleye almaya çalıştım. İki zihniyet birbirine nasıl saldırıyor. 1976’dai Öğretmen okulları da kapatılarak Öğretmen lisesine dönüştürüldü. Tüm öğretmen okullarının arazileri ve demirbaşları yağmalandı. Aksu öğretmen okulunda; içinde 27bin kitabı bulunan müstakil kütüphane binası vardı. Sanki yer yok. Bina yıkılmış, yerine yeni bina yapılmış. Bugün geriye kalan, bir yanda “ideolojik tehdit ve ahlâk krizi” söylemi, öte yanda “iş içinde eğitim, üretici kul ve kırsal kalkınma” ideali…
Kitaplar yakılmış! 500 dönüm arazisi ve demirbaşları yağmalanmış. Çöle dönmüş. Çöl halini de bu yaz yaktılar
Manevi değer arayıcıları, bu idealist kurumları baykuş yuvasına çevirdiler
Neden kapatıldı sorusuna, toplumda oluşturulan menfi algı, çok partili hayatta artan siyasal baskı ve “komünizm” ithamları, muhafazakâr ve toprak ağası çevrelerin karşı çıkışı, CHP içindeki çizgi değişimi ve ardından DP’nin merkeziyetçi/klasik öğretmen okulu modeline geçişi vb. bir sürü sebep ileri sürülebilir.
Dipnotlar
[1] 3803 (17.04.1940) ve 6234 (27.01.1954) sayılı kanunlar; Resmî Gazete künyeleri için bkz. TBMM Tutanak Dergisi/Resmî Gazete.
[2] Karşılaştırmalı çerçeve: Eyüboğlu; Makal; Baykurt; Turhan; Turan; E. Edip; N. Fazıl; P. Safa (künyeler için “Kaynakça”).
[3] Yücel’in ayrılışı: 05.08.1946 tarihli kabine değişikliği; MEB kronolojileri.
[4] İsmet İnönü’nün sonraki değerlendirmeleri (İnönü Vakfı yayımları/söyleşileri).
[5] 1947’de müfredat daralması ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü’nün kapatılması: dönem basını ve MEB kayıtları.
[6] 1954’te 6234 sayılı kanunla enstitülerin öğretmen okullarına dönüştürülmesi/kapatılması.
[7] Necip Fazıl Kısakürek, “Köy Enstitüleri davası… komünizma hulûlünün şahdamarı…”; Büyük Doğu külliyatı içi aktarımlar.
[8] Peyami Safa, “Köy Enstitülerinin komünist yuvaları…”; Sosyalizm, Marksizm, Komünizm (1979), s.184.
[9] Osman Turan’ın eleştirileri: Türkiye’de Komünizmin Kaynakları ve Kültür İhtilali; Türkiye’de Siyasi Buhranın Kaynakları.
[10] Mümtaz Turhan, “Köy Enstitüleri Masalı”, Türk Yurdu (1959).
[11] Eşref Edip, Kara Kitap (Beyan, 2012), Hasanoğlan’a dair bölümler.
[12] Osman Yüksel Serdengeçti, Serdengeçti 1 (çeşitli baskılar).
[13] Nihal Atsız’ın enstitüler aleyhindeki pasajları; derleme/aktarımlar.
[14] Sabahattin Eyüboğlu, “Köy Enstitüleri Üzerine”, seçme yazılar.
[15] Mahmut Makal, Bizim Köy (1950) ve izleyen kitapları.
[16] Talip Apaydın, Köy Enstitüsü Yılları; Dursun Akçam’ın anı/romanları.
[17] Fakir Baykurt, “Köy Enstitülü Delikanlı” ve söyleşilerinde ifade ettiği beyanlar.
[18] Vedat Günyol ve Yeni Ufuklar çevresi, 1960’lar yazıları.
[19] Hasan Âli Yücel’in hatıra/konuşmalarından aktarılan cümle (çeşitli derlemeler).
[20] 1947–1954 hattının özet kronolojisi: MEB arşivleri, Resmî Gazete, dönem basını.
[21] Karşıt dillerin “tipik cümleleri” için seçilmiş alıntılar: [7]–[19].
Kaynakça
— İnönü, İsmet. Söyleşiler/hatıralar; İnönü Vakfı/İnönü Araştırmaları yayınları.
— Yücel, Hasan Âli. Konuşmalar ve derlemeler (çeşitli baskılar).
— Kısakürek, Necip Fazıl. Büyük Doğu yazıları (1960’lar); enstitüler aleyhindeki pasajlar (derlemeler).
— Safa, Peyami. Sosyalizm, Marksizm, Komünizm (İstanbul, 1979), s.184.
— Turan, Osman. Türkiye’de Komünizmin Kaynakları ve Kültür İhtilali; Türkiye’de Siyasi Buhranın Kaynakları (çeşitli baskılar).
— Turhan, Mümtaz. “Köy Enstitüleri Masalı”, Türk Yurdu, 1959.
— Eşref Edip. Kara Kitap (İstanbul: Beyan, 2012), Hasanoğlan’a ilişkin bölümler.
— Serdengeçti, Osman Yüksel. Serdengeçti 1 (çeşitli baskılar).
— Atsız, Nihal. Enstitüler aleyhindeki pasajlar (Atsız külliyatı; derleme/aktarmalar).
— Eyüboğlu, Sabahattin. “Köy Enstitüleri Üzerine”, seçme makaleler.
— Makal, Mahmut. Bizim Köy (Ankara: 1950 ve sonraki baskılar).
— Apaydın, Talip. Köy Enstitüsü Yılları (İstanbul: Literatür, 2014 vb.).
— Baykurt, Fakir. Köy Enstitülü Delikanlı ve söyleşiler (çeşitli baskılar).
— Günyol, Vedat (Yay. Yön.). Yeni Ufuklar dergisi, 1960’lar (çeşitli sayılar).
HOCAYI HENDEKTEN ATLATMAKALİ YILDIZ
REFİK, REFAKAT, SAZ ARKADAŞIGAZANFER ERYÜKSEL
SELÇUKLU MEDRESELERİ:FETİH SONRASI KURUMSALLAŞMANIN ÜRÜNÜDÜRMUHARREM YELLİCE
DİŞ ACİL Mİ, REÇETE SERVİSİ Mİ?SÜLEYMAN EKİN
KAYGILI İYİMSERLİKALİ İHSAN DİLMEN
ANTALYA’NIN MOR ÜZÜMÜŞENER METE
BİR NEDEN, ONLARCA BAHANEHASAN YAKUP CANGÜVEN
VERGİ KANUNLARINDA YİNE YENİDEN DEĞİŞİKLİKLER KAPIDARAZİYE GÖK AKTAŞ
KALEİÇİ'NİN İÇME SUYU SORUNUTURGAY ALP
ESKİ SSK HASTANESİ'NİN KAPISINA KİLİTVEDAT GÜRHAN
AHLAKA, HUKUKA VE GERÇEKLERE DÖNELİMPROF DR SAMİ SELÇUK
SANATTAN KAZANDIKLARINI SANATEVİNE YATIRDIKAHRAMAN KÖKTÜRK
AĞAÇ KÜLTÜHALİL ERDEM
DEVLET ADAMI VE TÜRKÇE ÜZERİNEBEKİR DİREKCİ
TERÖRSÜZ TÜRKİYE Mİ?ERDOĞAN KAHYA
UNUTULAN ZAFERİN SESSİZ ÇIĞLIĞIPROF DR RAMAZAN DEMİR
ASLINDA HERKES AYNI PARTİDE!EŞREF URAL
BİZDE NEDEN LAWRENCE YETİŞMEZ?TARIK ÇELENK
ANTALYA'YI NE YAPMALI?CEM ARÜV
BİR FUARIN NABZI, BİR ŞEHRİN TADIGÜRSEL KAYA
TRİBÜNLER HER MAÇ BOŞ! NEDEN?ONUR BAKİ VURAL
ANTALYA TRAFİĞİNİN HÂL-İ PÜR MELÂLİAV CENGİZHAN GÖKÖZ
2026 İÇİN ZORUNLU BİR DÖNÜŞÜMHÜSEYİN BARANER
EFSUNKÂR DEMOKRASİNURİ SEZEN
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim