Bugün 24 Ağustos 2025 Pazar
  • Antalya23 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4431.666
    %0.00
  • Dolar
    40.8328
    %0.00
  • Euro
    47.8364
    %0.00

GAZANFER ERYÜKSEL / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
GAZANFER ERYÜKSEL / KONUK YAZAR

MAVİ BALİNANIN YOLCULUĞU

24 Ağustos 2025 Pazar 13:00

 I

Mavi balinanın da uçabileceğini düşünürken, bu bir düştü aslında, göğe baktı. O an göğün mavi balina olduğunu hissetti. Su balesi yapan uçan balıklarla yunusların da göğe baktıklarını fark etti. Kuşlar göğün bilinçaltında dip notu olmuşlardı artık. Mavi balina ki ah hem denizde hem de gökte olabilmenin suretiydi. Tıpkı yolların salt yazıda değil göklerde de olması gibi. Seferi olmanın evrenselliği…

Âşık Veysel’in gündüz gece yürüdüğü o yolun göklerin bir izdüşümü olması. Rüzgârın üst akıntısında yürüyüp koşan bulutların Veysel’e kanon yapması. Şairin iç dünyasındaki yeraltı ırmağının yazının gözesinden şiir olup yürümesi üstgerçekçidir (sürrealist) artık, hele bir de o mavi balina gökyüzünde bulut olsun. (Sürrealizm kavramının Türkçeye “gerçeküstücülük” diye yapılan çevirisinin yanlış olduğunu Özdemir İnce yazmasaydı ezbere devam edecekmişiz. Doğru çeviri yukarıda kullandığımız gibi üstgerçekçilik’tir.) 

“Hayal ettiğiniz her şey gerçektir derken Picasso, yankısı İstanbul’dan Yahya Kemal’den gelecektir, “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar.”

Rakım Elkutlu ise güftesi Nahit Hilmi Özeren’e ait bir Nihavent şarkıyla İzmir’den katılır fasla

“Hayâl içinde akıp geçti ömr-ü derbederim / Bakıp bakıp da o mâziye şimdi ah ederim / Ne bir emel  ne ümit var hayat bu muydu derim / Bakıp bakıp da o mâziye şimdi ah ederim.”

Nahit Hilmi Özeren’in hayal ile olan hukuku bir başka güfte ile daha dolanacaktır musiki dünyasında;

“Geçti hayâl içinde bunca yıl, bir gün gibi / En eski hâtıralar, daha henüz dün gibi / Neden gönül bu içli hayata küskün gibi / En eski hâtıralar, daha henüz dün gibi” Bu kez beste Osman Nihat Akın’dan gelecektir.

Hayal öyle bir zaman boyutudur ki gelecek zaman ile geçmiş zamanın vücut bulduğu sınırsız bir iklimdir. Mevsimler ve iklimler üst bir dil desek yeridir.

Hayal bir yol ve yolculuk hâlidir. Nasıl da gerçektir ama.

“Benem ol aşk bahrisi / Denizler hayran bana / Derya benim katremdir / Zerreler umman bana” diyen Yunus Emre’nin yolu dosta gitmektir. “Çün dosta gider yolum / Mülk-i ezeldir ilim / Aşktan söyler bu dilim / Aşk oldu seyran bana” Ancak, “Bir kılı kırk yardılar / Birin yol gösterdiler / Bu mülke gönderdiler / O yola düşüp geldim” dizeleriyle de yol ve yolcu hâlini söylemektedir.

 II

Fırınında kutup güneşinin

Buzul demliyorduk

Ağacın taç genişliğine göre

Dikiyorduk fidanları

Bir düşüm çıkmazsa gelirim dedi

Rüzgâr ki

İçinden sular akan

Bir vadiden geçiyordu

Yolcu ederken kendini deniz

Irmaktı su döken ardından

Tez gidip de

Yağmur olup gelesin diye

Yere, göğe, yıldızlara seslendi yaz

Gelen sonbaharın

İlkyaz yolcusu olduğunu

Kışa rağmen

Dünyanın gerisini toplamak

Kâinatın işiydi elbet

Onca yıldızla gezegen

İçindeymiş de bir karadeliğin

Görememişiz

Eyvah!

Şiiri aşan şey ki ah

Ruhuymuş onun

 

Bu yazı toplam 293 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim