Eyüp Koçak / Muhabir Türk

 Arabesk müziğin babası Müslüm Gürses’in hayatını konu alan Müslüm filmi, 26 Ekim’de vizyona girdi.  Timuçin Esen, Zerrin Tekindor, Ayça Bingöl,  Erkan Can, Taner Ölmez, Erkan Avcı, Şahin Kendirci ve Turgut Tunçalp’ın oynadığı filmin yapımcısı da çok tanıdık.  Gişe rekoru kıran filmin yapımcısı, Ayla filminin yapımcısı olan Can Ulkay…

Müslüm Gürses gibi bir ses, bu dünyaya bir kez gelir. Çocukluktan bu yana şarkılarını dinlemişliğim, şarkılarında isyan etmişliğim ve umut satın almışlığım olmuştur.  Milyonlarca insanı derinden etkileyen bir sesin, nasıl bunu başardığını hep merak ederdim. Meğer insanı etkileyen sesindeki tını, acıklı hikâyesinden geliyormuş.

Adana’da başlayan hayatı, babasının annesini ve kardeşini öldürmesi, filmi izleyen herkesin omzuna ciddi bir yük bırakıyor.  Film öylesine duygulu bir dile anlatılmış ki,  ‘hadi canım’ sende dedirtiyor adama! Bir kere şunu söyleyeyim; Timuçin Esen, Zerrin Tekindor, Ayça Bingöl,  Erkan Can, Taner Ölmez, Erkan Avcı, Şahin Kendirci ve Turgut Tunçalp muhteşem bir iş ortaya çıkarmışlar.  Öylesine etkili, öylesine içten oynuyorlar ki rolü, izleyenleri ister istemez hemen etkisi altına alıyorlar.

O Ses Türkiye Yarışması’ndan tanıdığımız Şahin Kendirci, ilk tecrübesine rağmen muhteşem bir performans ortaya koymuş. Müslüm Gürses’in çocukluğunu oynayan Şahin Kendirci, sanatçının çocukluğunu adeta gözümüzde gerçeğe dönüştürüyor.  Müslüm Gürses’in babasından kaçarken Adana Halk Evi’ne girmesi,  burada Limoncu Ali ile tanışması, Limoncu Ali’nin onu geleceğe hazırlaması gerçekten çok etkileyici sahnelerdi.  Bu sahnelerden ben şunu anladım; Hangi mesleğin erbabı olursanız olun, sizi ömür boyu yaşatacak bir iz bırakın! Bunu da en iyi öğrenci yetiştirerek sağlarsınız.  Geleceğe uzattığınız her genç, gün geliyor size hakkınızı teslim ediyor. Adınız şanınız unutulsa da, gün geliyor adınız ve şanınız bir film, bir kitap, bir belgeselle gün yüzüne çıkıyor. Müslüm Gürses Limoncu Ali ile tanışmasaydı, kim bilir belki Adana’nın kundura tamircisinde kaybolan bir genç olacaktı. Hiç birimiz ona Müslüm Baba demeyecektik. Kim bilir belki o da babası gibi bir çocuk olacaktı.

Bu filmde Müslüm Gürses’in gençliğini oynayan Timuçin Esen’e özel bir alan ayırmak gerekiyor. Pek çok biyografi filmleri izledim. Pek çok biyografi filmlerinde kişileri canlandıran aktörler gördüm ama böylesiyle ilk defa karşılaştım.  Müslüm Gürses’in hayat hikâyesini bu kadar değerli ve özel kılan tek şey, bence Timuçin Esen’in devasa oyunculuğudur.  Bu filmde Timuçin Esen sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda çok iyi bir ses sanatçısı. Müslüm Gürses’e benzeyen çok insan gördüm ama sesini bu kadar iyi taklit eden biriyle hiç karşılaşmamıştım.

Filmde eleştirebileceğim tek yön, filmin sonuna çok aceleyle gidilmiş.  Müslüm Gürses’in eşi Muhterem Nur ile yaşadığı hikâyeyi tam anlayamadığımı söylemeliyim. Çocukluğundan sonraki sahneler öylesine hızlı çekilmiş ki, bunu sinema koltuğunda rahatlıkla hissedebiliyorsunuz.

Ama ne olursa olsun güzel, etkileyici bir filmdi.

İzlemenizi tavsiye ederim.