- IMKB
% - Altın
6251.616
%0.00 - Dolar
42.8797
%0.00 - Euro
50.4894
%0.00
- GÜNCEL
- RESMİ İLANLAR
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- 00:23 - BOZYAZI’DA ÇIKAN ORMAN YANGINI KONTROL ALTINA ALINDI
- 00:18 - SANAYİ SİTESİ’NDE ÇIKAN YANGINDA 9 İŞ YERİ ZARAR GÖRDÜ
- 23:08 - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN BUTONA BASMASIYLA TARİHİN AYDINLATILAN İLK CADDESİ OLAN KURTULUŞ CADDESİ’NDE YENİDEN IŞIKLAR YANDI
- 23:03 - BURDUR’DA OTO BOYAMA ATÖLYESİNDE ÇIKAN YANGIN KORKUTTU
- 22:23 - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, DEPREMZEDE AİLEYİ YENİ YUVASINDA ZİYARET ETTİ
- 21:08 - ALEVLERE TESLİM OLAN İŞ YERLERİNDEKİ ARAÇLARI KURTARMAK İÇİN ZAMANLA YARIŞTILAR
- 19:23 - ‘RECEP DEDESİNİ’ GÖRMEK İSTEYEN DİLEK GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
- 17:53 - KAHRAMANMARAŞ’TA METRUK EV ÇÖKTÜ
- 17:13 - HAFİF TİCARİ ARAÇ YAYAYA ÇARPTI: O ANLAR KAMERADA
- 17:13 - MERSİN’DE KAYALIKLARDA MAHSUR KALAN 2 KEÇİ İTFAİYE EKİPLERİNCE KURTARILDI
- 16:32 - KORKUTELİ'DEN NAR İHRACATI BAŞLADI
- 16:28 - ANTALYA ULTRA MARATON’DA İLK GÜN TAMAMLANDI
- 16:24 - ADSO'DAN YENİ YIL KONSERİ
- 16:23 - CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: "DEVLETLE MİLLETİ KARŞI KARŞIYA GETİRMEYE ÇALIŞANLARIN HİÇBİRİSİ YOK. AMA BİZ BURADAYIZ"
- 16:16 - ACI BİBERİN AŞIRI TÜKETİMİ ANKSİYETEYE YOL AÇABİLİYOR

MUHARREM YELLİCE / KONUK YAZAR


ÖLÜM FİKRİNİN SESSİZ DERİNLİĞİ
İnsanın ölüm karşısındaki tutumu, tarih boyunca onun Tanrı’yla, evrenle ve kendi bilinciyle kurduğu ilişkinin en yalın aynası olmuştur. Ölüm fikri, yalnızca sonu anlatmaz; anlamın da en keskin sınırıdır. Bu sınırda duran her büyük ruh, ister filozof ister şair olsun, aynı soruya farklı bir yankı vermiştir: “Yaşamak neye değer?” Mal da yalan , mülk de yalan, Var biraz da sen oyalanan! Öyle de ölüm gerçeği diye bir şey var..
Ölüm fikri ile felsefi temayı Makber şiiriyle Türk Edebiyatı'na sokan adam Abdülhak Hamid Tarhan’dır. Abdülhak Hâmid Tarhan’da ölüm fikri, “Makber” adlı eserinde[1] bir eşe adanmış ağıt olmanın ötesinde, metafizik bir isyanın ifadesidir.
“Eyvah ne yer, ne yâr kaldı.
Gönlüm dolu ah u zâr kaldı.
Şimdi burdaydı gitti elden.
Gitti ebede gelip ezelden!.
Ölümle, ne gök, ne ay, ne gün kalır, hep var olan sensin ey ölüm!” deyişiyle Hamid ölümün bakiliği ve bilinmezliğine akıl erdiremez. Hâmid, ölümü yalnızca bir yokluk değil, Tanrı’yı sorgulayan bir bilinç düzeyine taşır. Tanrı’ya sitem eder.
Ne edelim büyükse devran!
Ne edelim küçükse insan. Bu deyiş ilk defa edebiyatımızda Tanrı’ya bir başkaldırıdır.
Cahit Sıtkı Tarancı’da ölüm, melankolik bir kabullenişin ifadesidir. “Neylersin ölüm herkesin başında”[2] dizesiyle o, kaderin eşitliğini vurgular. Tarancı’da ölüm, korkunun değil, farkındalığın adıdır; yaşamı anlamlı kılan, onun sınırlılığıdır.
Necip Fazıl Kısakürek, “Ölüm güzel şey, budur perde ardından haber”[3] dizesinde ölümün mistik yüzünü gösterir. O’na göre ölüm bir bitiş değil, hakikatin perdesidir. Schopenhauer’in karamsar hiçlik düşüncesinin aksine, Necip Fazıl’da ölüm, bir “dönüş” olarak tasavvur edilir. Mevlana ve Şeyh Galip’te de böyledir.
Montesquieu, “İnsanın ölümsüzlüğü arzulaması, doğanın yasasına karşı bir gururdur”[4] derken, ölümün, doğanın devamlılığı içindeki zorunlu payını vurgular. Onun bakışında ölüm, bir felaket değil, düzenin gereğidir.
Schopenhauer ise “Yaşam, ölümü sürekli doğurur; ölüm de yaşamı susturur”[5] diyerek, varoluşun trajik döngüsünü felsefi bir dinginlikle yorumlar. Ölüm, onun için yaşam iradesinden kurtuluşun tek yoludur.
Bu düşünür ve şairlerin ortak yönü, ölüm karşısında insanın anlam arayışıdır. Hâmid’in metafizik isyanı, Tarancı’nın içsel huzuru, Necip Fazıl’ın, Mevlana ve Şeyh Galib’in imanlı teslimiyeti, Montesquieu’nün akılcı kabullenişi ve Schopenhauer’in varoluşçu reddi aynı hakikatin farklı tonlarıdır: Ölüm, insanın kendisiyle yüzleşmesidir.
Sonunda edebiyat bu yüzleşmeyi dile getirir, felsefe ise o dile anlam arar. Ve her ikisi de susar. Çünkü ölüm üzerine söylenen her söz, ancak sessizliğe yaklaştıkça hakikate benzer.
KAYNAKÇA
[1] Abdülhak Hâmid Tarhan, Makber, İstanbul: Tercüman Yayınları, 1973.
[2] Cahit Sıtkı Tarancı, Otuz Beş Yaş, Ankara: Varlık Yayınları, 1946.
[3] Necip Fazıl Kısakürek, Çile, İstanbul: Büyük Doğu Yayınları, 1980.
[4] Montesquieu, Düşünceler, çev. Orhan Düz, İstanbul: Remzi Kitabevi, 1986.
[5] Arthur Schopenhauer, İsteme ve Tasarım Olarak Dünya, çev. Ahmet Aydoğan, İstanbul: Say Yayınları, 2017.
2026 HOŞ GEL NE OLUR...MÜJGAN AKBÜLBÜL ÇELİK
BENDE SAKLI KALMASINOYA BOYSAN
USTA, ÇIRAK, KURGU VE RUHGAZANFER ERYÜKSEL
GÖRSEL ESTETİKNURİ SEZEN
KÜLTÜR SANAT VE YÖNETİMLERHALİL ERDEM
TURİZMDE İNSAN KAYNAKLARI ZİRVESİ VE YANSIMALARAYDIN ÖZDEMİR
TÜRK GÜNEŞ KÜLTÜNÜN SÜREKLİLİĞİMUHARREM YELLİCE
ŞEMSİYEMİZ MARKALI MI?RAZİYE GÖK AKTAŞ
DURUM VAHİM AMA…ALİ İHSAN DİLMEN
28 BİN 75 TL: RAKAM BÜYÜK, HAYAT KÜÇÜKSÜLEYMAN EKİN
EĞER BENİ UNUTURSAN...BAHAR UYSAL HAMALOĞLU
NARDUGAN TARTIŞMALARININ TEMELİALİ YILDIZ
CAMİLİ KABAĞI MI KIYAFET Mİ???KAHRAMAN KÖKTÜRK
DİSİPLİN Mİ ÖZGÜRLÜK MÜ?ŞÜKRAN KAYA
YILIN KELİMESİ/KAVRAMIŞENER METE
ŞEREF KAVRAMI VE İKİ YÜZLÜLÜĞÜN SIRADANLAŞMASIPROF DR SAMİ SELÇUK
İNTERNETTEN EKSİK ÜRÜN GELMESİAV İBRAHİM GÜLLÜ
YAŞAMAK, ZOR KULLANMAK VE HAYATIN TADIHASAN YAKUP CANGÜVEN
ORMAN YANGINLARI ÜZERİNE-4AHMET GEDİKAĞAOĞLU
ANTALYASPOR İÇİN VAKİTTURGAY ALP
CAMİANIN UMUDU TÜKENMİŞVEDAT GÜRHAN
KAPATIN DÜKKANI GİTSİN KARDEŞİM!GÜRSEL KAYA
AKADEMİK BAŞARISIZLIK VE ÖRTME YÖNTEMLERİPROF DR RAMAZAN DEMİR
ANTALYA TRAFİĞİ: KONTROLDEN ÇIKAN KRİZİN AYAK SESLERİERDOĞAN KAHYA
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim













