Aylar öncesinden yazmıştık. ABD destekli İsrail, İran’ı bu yaz başında ya da ortalarında vuracak diye. Suriye’de istediği konuşlanmayı yapan İsrail, Gazze’yi açlık ve sefalete bırakarak arkasını sağlama aldı, yönünü İran’a çevirdi ve 6 nokta atışıyla İran’ı vurdu. Nokta atışlı bu saldırılarda başta İran Devrim Muhafızları Başkomutanı olmak üzere pek çok üst düzey komutanı ve bilim insanı hayatını kaybetti. Biz bu filmi daha önce de izlemiştik. İsrail nokta atışlarıyla Hamas liderlerini öldürmüştü. Bir gün önce İran, İsrail ile ilgili çok önemli istihbarat bilgilerini ele geçirdiğini duyurmuş; İsrail’e göz dağı vermişti. Vay sen misin bunu yapan diyen İsrail, İran’ın başına çullandı. Bu satırların yazıldığı saatlerde ikinci ve daha büyük bir saldırıyla İran’ın yeraltındaki nükleer tesislerini ve önemli askerî tesislerini vurdu ya da vurmaya hazırlanıyor.. İlk saldırı sonrasında televizyonlardan tüm dünyaya seslenen Netanyahu, İran’ı vurmasalardı, İran’ın çok kısa bir süre içinde nükleer bomba yapacağını açıkladı. Elbette bu açıklama ne kadar inandırıcı, sorgulamak lâzım.. Bu arada ABD, bu saldırının kendisiyle ilişkisinin olmadığı açıklamasını yaparak, İran’ı ABD hedeflerini vurmaması hususunda uyardı.. Saldırı sonrasında petrol ve altın fiyatları hızla tırmanışa geçti doğal olarak. İran ise kırmızı bayrak çekerek İsrail’e karşı resmen savaş başlattığını duyurdu.. Peki burnumuzun dibindeki bütün bu gelişmeler bizim için ne anlam ifade ediyor.. Elbette her yönüyle boklu değnek. Ülkemizde bulunan ABD üslerine İran’ın saldırması durumunda, sıcak savaşa dahil olmak zorunda kalabiliriz ki umalım böyle bir gelişme yaşanmasın. Peki İsrail İran’daki nükleer tesisleri bombalarsa, ortaya çıkacak kimyasal kirlilik de, savaşa müdahil olmak kadar tehlikeli. Nerden bakarsak bakalım Ortadoğu ateşinden yine en çok etkilenecek olan ülkemiz olacak. Hem ekonomik, hem siyasal, hem coğrafi, hem çevresel, hem de olası yeni bir göç dalgası açısından Türkiye oldukça etkilenecek görünüyor.. Bu nedenle Ortadoğu yangınından ne kadar uzak durursak, o kadar az zarar görürüz. Yangına körükle gidersek, kendimizi alevlerin ortasında buluruz vesselam.
Bu yazı toplam 780 defa okunmuştur.