- IMKB
% - Altın
4322.955
%-0.52 - Dolar
39.3962
%-0.47 - Euro
45.6393
%-0.01
- 17:47 - KONYSİAD’dan muhteşem gala
- 16:53 - Cittaslow Fikir Maratonu ödül getirdi
- 15:24 - Ali Bahar AOSB Teknik Koleji’nde İlk Mezuniyet Coşkusu
- 15:13 - Başkan Kocagöz’e, Moğol heyetinden ziyaret
- 14:54 - Ferdi Zeyrek İçin Muratpaşa’da helva dağıtıldı
- 10:43 - Yediemin otoparkları araç mezarlığına döndü, 25 yıldır bekleyen araçlar var
- 10:43 - Antalya’da Diz Kireçlenmesine Çift Aşamalı Tedavi: Yürüyemeyen Hasta Ayağa Kalktı
- 10:43 - Alanya’da kurban satış yerleri doldu
- 10:43 - Sigarayı Bırakmak Uzun Vadede Depresyon Ve Anksiyete Belirtilerini Azaltıyor
- 10:43 - Prematüre Bir Bebeğin Yaşam Mücadelesi, Yapay Zekâ Destekli Uygulamaya Dönüştü
- 16:48 - Alanyaspor, Sivasspor maçı hazırlıklarına başladı
- 16:25 - Akdeniz Üniversitesi'nde KAP çalıştayı
- 16:23 - 1. Hukuk Fakültesi Mezunları Pilav Günü
- 15:39 - Meyve fiyatları rekor kırıyor!
- 15:37 - ‘’BU YOLLAR YAKIŞIYOR MU?!’’
Gürsel Kaya





SİVİL TOPLUM
Demokratik rejimlerde sivil toplumun yönetime katkısı ve katılımı oldukça yüksek ve etkili. Toplumsal hayatı, dayanışmayı, birlik ve beraberlik duygusunu her zaman ön plânda tutan toplumumuzda ise durum biraz farklı maalesef. Gayri resmi örgütlenmeyi seviyoruz da, resmî örgütlenmeye gelince korkuyoruz. Herhangi bir sivil toplum kuruluşuna üye olmak ve orada mesai harcamak ürkütüyor bizi her nedense. Oysa özellikle sosyal sermaye bakımından bir hayli güçlü olan Antalya’da hem nitelik hem de nicelik bakımından sivil toplum, her şeyin önünde olmalı. Yol göstermeli, yön çizmeli. Kentin ve kentlinin ufkunu genişletmeli..
Sayısal olarak baktığımızda Antalya’da iki bin sekiz yüz yetmiş dört kayıtlı derneğin olduğunu görüyoruz. Türkiye genelinde altıncı sırada. Akdeniz Bölgesi’nde kayıtlı derneklerin yüzde yirmi beşi, Antalya’da faaliyet gösteriyor. Gerek ülke, gerekse Antalya genelinde faaliyet gösteren derneklerin pek çoğu, meslekî ve dayanışma derneği. İkinci sırayı spor, üçüncü sırayı dinî hizmetlerle ilgili dernekler alıyor. Çevre, engelliler, sağlık, temel haklar, düşünce, tarım, yaşlı ve çocuklar, imar, bilim ile ilgili dernekler ise son sıralarda yer alıyor maalesef. Bu biraz da bizlerin, en önemli konulara ne kadar duyarsız olduğunu göstermiyor mu?
İnsanın yaşadığı çevreye, doğup büyüdüğü ülkesine karşı bir sorumluluğu olmalı. Söyleyecek sözü olmalı. Örgütsüz yapılanmalarda ne söylerseniz söyleyin, boşlukta uçar gider. Ancak sağlam bir örgütlü toplum, ülkenin geleceğini, daha da ötesi insanlık tarihini değiştirir. Sorunlara daha kısa yoldan daha kesin çözümler üretebilir. Sesiniz daha gür çıkar, soluğunuz daha güçlü olur..
Peki neden sivil oluşumlara karşı bu kadar mesafeliyiz acaba? Ve neden belli bir yaştan, belli bir zaman diliminden sonra ilgileniyoruz? Neden boş zamanımızı değerlendirmek gibi düşünüyoruz? Elbette bu soruların pek çok cevabı var. Birkaçını sıralayalım dilerseniz. Sözün başında belirttiğimiz gibi, sivil toplum kuruluşlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanan kişiler sayesinde, kuruluşlara olan güven azaldı. Özellikle bazı uyanık kişiler bu ortamları bir merdiven basamağı gibi, çıkarları doğrultusunda kullandılar. Kimliğini ve kişiliğini buralarda pekiştirip, siyasî ve ticarî ilişkilerde kişisel menfaat peşinde koştular, koşuyorlar. Bu çıkarcılar sayesinde, pek çok insan sivil toplum hareketinden uzaklaşmak zorunda kaldı..
Gündelik geçim sıkıntıları, yoğun iş temposu, zaman ayıramama, erken yaşlarda sivil hareketlerin içinde olmayı engelleyen bir başka neden. Ne var ki bize göre pek geçerli bir neden değil. Ülkemizin, çocuklarımızın, insanlığın geleceği için kısa sürede de olsa, zaman ayırabilmeliyiz. Ve çocuklarımıza, erken yaşlarda bu örgütlenmenin gerekliliğini anlatabilmeliyiz..
Sivil toplum hareketlerinin siyaseti yönlendirmesi gerekirken, öyle bir noktaya gelindi ki, artık siyaset sivil hareketleri belirliyor maalesef. Aşağı yukarı her hareket, bir siyasi partinin ön ya da arka bahçesi hâline geldi. Onun lehine, ondan daha aktif çalışmalar yapar oldu neredeyse. En tehlikeli durum da bu işte! Memleketi ilgilendiren en önemli konularda bile sivil toplumun sesi zor çıkıyor ya da hiç çıkmıyor, çıkamıyor. Elbette sivil toplum üzerindeki birtakım baskılar da, bu işin tuzu biberi oluyor.
Her ne koşulda olursa olsun, sivil toplumun gücünü hissetmeli, hissettirmeliyiz. Sivil toplum kuruluşlarına olan güveni yeniden tesis etmeli ve onu emin ellere teslim etmeliyiz. Demokratik bir ortamda, ülke yönetiminde söz sahibi olmak istiyorsak, sivil toplum anlayışına sahip çıkmalıyız. Sivil inisiyatifi ellerinde tutamayan toplumlar, geleceğe dâir söz söyleme hakkına sahip olamazlar.
Sağlıcakla kalın.
Büyükşehir haşerede yine sınıfta kaldı!Ömer Yetgin
Analitik OkumaGazanfer ERYÜKSEL
ORTADOĞU YENİDEN ALEV ALDIGürsel Kaya
Trump, Evanjelizm ve Yeni Dünya DüzeniMuharrem Yellice
İçim yanıyorKahraman Köktürk
Kaldırım işgalleri meselesiMustafa Yetgin
ÖLDÜRÜLMESİ GEREKEN ÖLÜLEREşref Ural
Bayram tatilleri; kamu ve özel sektör çalışanı arasındaki derin farklarİSA KAVLAK
CUMHURİYET NEDEN İSTENMEZNuri Sezen
SANAL OFİSRaziye Gök Aktaş
NAZIM’I ABARTISIZ ANMAKYALÇIN DUMAN
Bakü’de iklim anlaşmazlığı: Dünyayı kirletenlerin YüzsüzlüğüMustafa Yıldıran
MUHASEBECİLERİN HAKLI İSYANIKamil Başkonak
CUMHURHİYET’İMİZİN 100 YILINI KUTLARKEN…Binali Efe
Kemer ve temizlik çalışmalarıAdem Vural
SEÇİMEyüp Koçak
Kesik Minare meselesi…Yusuf Katrağ
Yediemin Otoparkları Araç Mezarlığına Döndü, 25 Yıldır Bekleyen Araçlar Var
Antalya’da Bayram Öncesi Marketlerde Etiket Denetimi
Antalya Ekonomisinin Nabzı Tutuldu
Kepez’de Öğrenci Kent Lokantası Hizmete Girdi
Cw Enerji Bayilik Ağını Genişletiyor
Türkiye Kasaplar Besiciler Et Ve Et Ürünleri Federasyonu Başkanı Yardımcı: "İ̇nsanlar Zincir Marketler, Avm’lerin Kilo İle Et Gi
Bayram Tatili 4,5 Güne Düştü, Tatil Planlarını Bütçeler Şekillendirecek
Türkiye Dünyanın En Çok Takip Edilen Turizm Ülkesi Oldu
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim