Bugün 24 Eylül 2025 Çarşamba
  • Antalya18 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    5010.412
    %0.03
  • Dolar
    41.4101
    %0.12
  • Euro
    48.8964
    %-0.03

ALİ İHSAN DİLMEN / KONUK YAZAR

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
ALİ İHSAN DİLMEN / KONUK YAZAR

SİYASETE KARŞI OLMAK!

24 Eylül 2025 Çarşamba 01:09

Siyaset kelimesinin anlamı ve işlevi, yani gördüğü iş nedir diye sorduğumuzda sözlüklerde ve siyaset biliminde içerdiği anlamlarına bakmak gerekir.
Ben de sizin için öyle yaptım ve siyaset kurumu hakkında yapılmış ve kabul edilmiş siyaset bilimi ve sözlükteki tanımlarına baktım.
Sözlük ve siyaset biliminde karşıma çıkan tanımlar şöyle.
Siyaset ( Antik Yunanca πολιτικά ( politiká ) ' şehirlerin işleri ' kelimesinden gelir), gruplar halinde karar alma veya bireyler arasındaki statü veya kaynakların dağıtımı gibi diğer güç ilişkileriyle ilişkili faaliyetler kümesidir . Siyaseti ve hükümeti inceleyen sosyal bilim dalına siyaset bilimi denir .  

Kelime anlamı itibariyle siyaset nedir?
Siyaset veya politika, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder. Siyaset ve hükümeti inceleyen sosyal bilim dalı ise siyaset bilimi olarak adlandırılır.
Tanımı ben yapmadım.
Siyasetin tanımı literatürde böyle.
Bunları niçin yazıyorum.
Son günlerde Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Çerçioğlu parti değiştirince birden “hizmet aşkı” depreşti.
Öyle ki, “hizmet aşkının yüksek ateşi” etrafına da sirayet etti. 
Sirayet etmenin “bulaşmak” anlamı taşıdığını sanırım biliyorsunuzdur.
Yani bu hizmet etmeye yönelik bulaşıcı hal üzerinden siyaseti dizayn etmek istiyorlar.
Bu hastalıklı bir duygu durumudur.
Ak Parti İl Başkanı, Ak Partili vekiller, Belediye Başkanları ve en önemlisi gönüllü veya ücretli kalemşorları hep bir ağızdan koro halinde siyaseti kötüleyerek “Hizmet türküsü” tutturdular.
Efendim hizmet engelleniyormuş.
Aydın'a yapılacak yatırımlara karşı çıkıyorlarmış.
Bu Aydın'a ihanetmiş vs…vs..
Öncelikle ifade etmeliyim.
Ak Parti,  hükümetleri kayda değer görülecek seviyede Merkez Belediye Başkanı İlhami Ortekin zamanında Kültür Bakanı Atilla Koç'un girişimiyle yapılan Denizli İzmir Karayolunun   üzerinde iki adet “Yürüyen Merdiven” ve Kuşadası'nda yapılan ve şimdilerde kullanılmayan Kongre Merkezi'nin ve Çine ve İkizdere barajı dışında ne yaptı?
Şimdi şu sorulara cevap arayalım.
Aydın Turizmden hakettiğ payı alıyor mu?
Hayır!
Aydın'a Gelen turistler hala Muğla ve İzmir'in hava limanlarını kullanıyor.
Aydın’da Hızlı Tren var mı?
Hayır!
Ülkede adalet yok bunu biliyoruz ama buna rağmen Büyükşehirlerde yapılan Adalet Sarayı niçin yapılmadı?
Çok övündükleri Şehir Hastanesi ise yeni açıldı?
Tarım sektörü halinden memnun mu?
Hayır!
Eğitim, Tarım ve Turizm kenti olabilecek potansiyele sahip Aydın ilinin içinde bulunduğu olumsuz durumunun sorumlusu şimdilerde yücelttiğiniz Çerçioğlu muydu?
Öyle ise eğer, Çerçioğlu bu kusurları için kamuoyuna özeleştiri verdimi?
Maalesef hayır!
O halde suçlu sizsiniz.
Ayrıca şunu da söylemeliyim.
Siyasetin görevi sadece altyapıyı yapmak değil, bundan daha önemlisi insanların özgürlük alanlarının genişlemesi, adalet duygusunun tatmin edilmesi, hayatında huzurun egemen olması, geleceği umutla bakması daha önemlidir.
Konumuza tekrar dönelim.
Doğrusu “yan yollardan” gayri meşru bir şekilde saflarınıza dahil ettiğiniz ve oturduğu belediye binasını adeta “türbeye” çevirdiğiniz Çerçioğlu “aşkınızı” hayretler içinde izliyoruz.
“Parti değiştirmek yasal değil mi?” diye sorabilirsiniz.
Evet, yasal.
Ancak, her yasal olan meşru değildir.
Bunu da çok sevdiğiniz yazar Alev Alatlı size bir konferansında söylemişti.
Bilirsiniz halk arasında bir deyim vardır.
“Kitabına uydurmak” diye.
İşte sizin kullandığınız bu yan yol, işi “kitabına uydurmaktır” ve toplum vicdanında asla meşru değildir.
Yaptığınız açık bir irade gaspıdır.
Bunun böyle olduğunu sizde biliyorsunuz ve sırf bu sebeple Vali beyin araya girmesiyle yapılan ikinci meclis toplantısına “Hizmet Bohçası” ile gelip borçlanma yetkisi talep ediyor ve kabul edilmeyince de “Hizmet engelleniyor, Aydın'a ihanet ediliyor” diye vaveyla koparıp, algı oluşturuyor, “yapılanların hesabı sorulur” diyerek tehditler savuruyorsunuz.
Evet, bir konuda sizinle aynı fikirdeyim.
Bu irade gaspı ve sergilediğiniz tiyatronun hesabı elbette sorulacak ve hesaplaşma yeri de sandık olacaktır.
Açık söyleyeyim.
Elinizde var olan her türlü güç ve talimatınızla her platformda yazan çizen kalemşorlarınızla “suyun akışını” değiştiremeyeceksiniz.
Siyaseti kötüleyerek, siyaset yapmak kötüymüş gibi tutumunuzla bulunduğunuz zeminin altını oyuyorsunuz.
Evet, siyaset çürüdü ve nedeni sizin yaptıklarınız.
Evet, ahlak işlevsizleşti sebebi sizsiniz.
Evet, hukuksuzluk arttı, hukuku kötü siyasetinize alet eden sizsiniz.
Kötü olan bir siyaset varsa bu sizin siyaset anlayışınızın ürünüdür.
Millet siyasetten umudunu kesmiş, çaresiz durumda ise nedeni sizin kibirli ve otoriter tutumunuzdur.
Ve, bütün bunlara rağmen içinde bulunduğumuz kötü durumdan, suçtan ve yolsuzluktan arınmış, ahlakla hukukla imar edilmiş siyasetle olacaktır.
Size de bugün yaptığınız hukuksuzluk ve nobranlığın vicdan azabı ve vebaliyle yaşamak kalacaktır.
Netceyi kelam;
Siyaset toplum hayatı için elzem ve gereklidir.
"Orada siyaset olmaz, burada siyaset olmaz, şunun siyaseti olmaz, bunun siyaseti olmaz" diyenlere bakmayalım.
Böyle insanlar siyasetten korkan, eline geçirdiği kamusal gücü bırakmak istemeyen, gücün şehvetine kapılmış olanlar bir de bu güç sayesinde beslenen kalemşorlardır.
Böylelerinin tek derdi vardır, beslendikleri ama sorumluluklarını yerine getirmedikleri, 
toplumun büyük kesimlerinin hayatını zorlaştırmak, bir başkasının da bu beceriksizliklerini dile getirmeleri üzerine "Bunun siyaseti olmaz" gerekçesiyle susturmaktır.
Bunların bu tutumu karşısında aklıma "Dondurmam Kaymak" filminin Sosyalist Ali'si geldi.
Sosyalist Ali ağzını her açtığında “burda siyaset olmaz” diyerek susturmaya çalışan çevresi isyan ettirmişti de o da "Nerede ve ne için siyaset yapcez len biz? Biz hapiste bile bu kadar yasak görmedik" diye isyan ederek arkadaşlarıyla oturduğu masasından kalkmıştı.
Evet, siyasetin düzeltilmesi gereken pek çok alanı var ama bunu da siyaset kurumu yapacak.
Bir başkası değil.
Gökten melekler inmeyecek ve kötülükleri bizzat Allah düzeltmeyecek.

Bu yazı toplam 133 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim