- IMKB
% - Altın
5995.986
%-0.10 - Dolar
42.9489
%0.10 - Euro
50.5002
%0.27
- GÜNCEL
- RESMİ İLANLAR
- SPOR
- SAĞLIK
- POLİTİKA
- EKONOMİ
- YAZARLAR
- EĞİTİM
- KÜLTÜR SANAT
- DÜNYA
- GENEL
- YEREL
- ASAYİŞ
- ÇEVRE VE İKLİM
- 00:53 - İSKENDERUN BALIKÇI BARINAĞINDA DENETİM GERÇEKLEŞTİRİLDİ
- 00:53 - SAMANLIKTAN YÜKSELEN ALEVLER, BESİHANEYE ULAŞMADAN KONTROL ALTINA ALINDI
- 00:28 - ALANYA’DA MUZ SARARTMA TESİSİNDE YANGIN: TONLARCA MUZ ZARAR GÖRDÜ
- 00:18 - ANTALYA-KONYA KARAYOLUNDA KAR YAĞIŞI BAŞLADI
- 00:01 - HASTANEDE SANATLA ŞİFA BULUŞMASI
- 23:53 - ANTGİAD'DAN 2026 MESAJI
- 23:42 - ANTALYA'DA YILBAŞI ETKİNLİKLERİ İPTAL EDİLDİ
- 23:01 - YILBAŞI SOFRALARINDA GIDA GÜVENLİĞİ
- 22:46 - SERA ÜRETİCİLERİ DON NÖBETİNDE
- 22:33 - KADRİYE ÇİLEĞİNE COĞRAFİ İŞARET BAŞVURUSU
- 21:56 - AYŞE TEYZE'YE KONTEYNER EV
- 21:46 - BALON BALIĞI KAZANÇ KAPISI OLDU
- 21:40 - DÖŞEMEALTI BELEDİYESİ'NDE 4 TUTUKLAMA
- 20:28 - BURDUR’DA MOTOSİKLET PARK HALİNDEKİ OTOMOBİLE ÇARPTI: 2 YARALI
- 19:43 - ADANA’DA KARGOYA BIRAKILAN KAÇAK SİGARA PAKETİNİ POLİSE TESLİM EDEN ŞUBE MÜDÜRÜ ÖLDÜRÜLDÜ

GAZANFER ERYÜKSEL / KONUK YAZAR


ŞİZOFREN ÇİFTLİĞİ VE BİR ARKA PLAN OKUMASI
Metin zamana hem içerden, dışardan hem de bakmanın yordamıdır aslında. İçler-dışlar çarpımında
bir denklem.
Yüreğini Toros dağlarına, yaylalarına, vadilerine ve insanına kalem etmiş bir yazar Halil Erdem. Salt yazar da değil şair, ressam… Kendi kitaplarına kapak çizen bir tasarımcı aynı zamanda. Erdemin evrensel cam derecesiyle bakıyor hayata, yazdıkları küresel çetelerin uydulardan attığı ağda çırpınan insanımıza ne söyler bilemeyiz ama bu metinler geleceğe mektuplardır daha çok. Eğer bir dönem filmi, bir yarı drama belgesel çekilecek ise bu metinler kaynak olacaktır bu çalışmalara. Küresel çetelerin uzaktan kumandalı muhtelif yapılarının laf salatalarıyla hayatı görüp hissetmek insanın da sanatın da kadrajına girmiyor. Bütün insanlığa bir kukla tiyatrosu izletiyorlar. Kuklacıyı göremeyenin vah hâline.
Yukarıda söylemeye çalıştığımız gibi şeylere hem içerden hem de dışardan bakan, bakabilen göz ve akıl denizi bilmeyen balığa gerçekliği anlatmakta zorlanacaktır, öğretilmiş çaresizlikle algıları örselenmiş topluma. Bu durum tarih boyunca da böyle olmuştur hep. Köy/kırsal, üretimiyle şehirlerin gıdasını sağlar. Şehirdeki fabrikaya bakıp da kırsaldaki üretimin önem ve değerini algılamakta zorlanan akıl, param var her şeyi yurtdışından alırım tuzağına düştüğünde açlık sıkıntısıyla, pahalılıkla esir alınacaktır.
Üreten köy ile şehir arasındaki kasaba ise ne deve ne de kuş olmanın açmazındadır. Sürekli birbirini gözetleyerek kan emen ve kendi kanı da emilen bir sosyoekonomik yapıdır. Bu yapısallık toplumdaki kişisel gelişimi engelleyen bir cenderedir aynı zamanda. Romanda bize bu gerçeklik kamyon şoförü Mehmet’in, ki lakabı Karaduman’dır, kardeşi Hatice ve mahallede kadınların toplandıkları ve adına Güneşlik dedikleri yerde yapılan dedikodulardır. Karaduman borçla aldığı kamyonunun taksitlerini ödemekte zorlanır. Çünkü özelleştirilen kâğıt fabrikası hurdaya çıkarılıp satılmıştır. Kamyoncuların işleri de bıçak gibi kesilmiştir bu yüzden. Ödemelerini yapabilmek için fırıncı Nimet’ten borç almak isterse de alamaz. Kamyonunu satsa da borcunu bitiremez, eşinin kardeşinin şehirdeki işyerinde şoförlük yapmak zorunda kalacaktır.
1980’lerden itibaren kırsalda yeterince yatırım yapmayan yönetim anlayışı kent kültürüyle doku uyumu olmayan bir kitleyi köyden, kasabadan şehirlere göç etmek zorunda bıraktığında şehirler azman kasabalara dönüşürler. İyi para, kötü parayı kovar misali baskın kasaba kültürü kent kültürünü asimile etmiştir. Kente oturmak, ikamet etmekle, kenti olmanın uzak ara şeyler olması. Zahiren apartmanda oturmakla, çul çaput ile kentin sosyolojisini okumak nasıl da yanıltıcıdır.
12 Eylül 1980 darbesi Cumhuriyet tarihimizin en önde gelen kırılmalarından biridir. Özelleştirme dayatması 1946’da ABD ile başlar. KİT’leri satın derler. 24 Ocak 1980 kararları planlanan darbenin ekonomik tasarımıdır. Darbeden sonra siyasiler Zincirbozan’a sürgüne gönderilirken 24 Ocak kararlarının mimarı hükümet üyesidir, Turgut Özal… Bugün yaşanan ekonomik, sosyal, kültürel sorunların temelleri daha o dönemde atılmıştır. Okurların romana gel, romana dediklerini duyar gibiyim. Ancak, iskele sancak… Her metin söyledikleri denli söylemedikleriyle derinlik kazanır. Yazarın kurguladığı metnin bir arka planı vardır. Bunca yorumu ben fakire yaptıran da Halil Erdem’in “Şizofren Köyü” adlı romanının arka plan okumasıdır.
Yukarıda benim söylediklerimi Hail Erdem yazsaydı o roman olmaz, olamazdı.
12 Eylül 1980 dönemine değinmemizin sebebi romanın baş kahramanı Apan’ın bu Amerikancı darbenin mağdurlarından biri olmasıdır. Apan, iki yıl işkenceye direnip de mahkemede beraat etse de takipler sürer ve bir daha sorguya alınır. Yeniden işkence sonucu babasının kapısına hurdası çıkarılmış olarak bırakılır. Babası onu kasabalının dedikodusundan, şerrinden korumak için bir zamanlar işlettiği su değirmenine götürmesi, onun hayata tutunmasını sağlayacaktır. Doğa onun şifacısı olacaktır, bir de sevgisini söküp atamadığı Aysel. Roman bize sevginin ne denli kesintisiz bir enerji kaynağı olduğunu anlatmaktadır. Apan’ın Aysel’e olan sevgisi onun onca işkenceye dayanmasını sağladığı gibi Aysel’in Apan’a olan sevgisi de yeniden ortak bir hayatı paylaşmanın mimarı olacaktır. Apan ve Aysel o eski su değirmenini yeniden düzenleyerek bir üretim merkezine dönüştürürler. Bunun arka plan okuması hadi güncel benzetmeyle söyleyelim turp ve pancarın ne denli yaşamsal olduğunun sembolü olmasıdır. Üretemeyen toplumlar dışardan borç alarak önce kendi ayaklarına sonra da kafalarına sıkarlar kurşunu. Üretimin ne denli yaşamsal olduğunu topluma anlatmayanlar ise bilerek veya bilmeyerek ülkeyi açlıkla teslim almak isteyenlere çalıştıklarını anladıklarında çok geç olabilir. Üretimin adil paylaşılması kadar halkın ekmeğinin de kendi öz gücüyle arttırılmasıdır mesele. Roman bize bu gerçekliği kendi anlatım tekniği ile söylemektedir.
Hep söylerim ve yazarım ya okuyan yazandan arif gerek diye.
Meraklısı için: Halil Erdem, Şizofren Çiftliği / Aşka İnananlar İçin, Armoni Kitap, Ankara, 2025.
BİR KÜÇÜCÜK ALİCİKTİMALİ YILDIZ
YILBAŞIMI DEDİNİZ?HASAN YAKUP CANGÜVEN
SOSYAL MEDYA KÖLELİĞİAHMET GEDİKAĞAOĞLU
MEHMET AKİF İTTİHATÇI, İSLAMCIMUHARREM YELLİCE
2026 HOŞ GEL NE OLUR...MÜJGAN AKBÜLBÜL ÇELİK
BENDE SAKLI KALMASIN-2OYA BOYSAN
USTA, ÇIRAK, KURGU VE RUHGAZANFER ERYÜKSEL
GÖRSEL ESTETİKNURİ SEZEN
KÜLTÜR SANAT VE YÖNETİMLERHALİL ERDEM
TURİZMDE İNSAN KAYNAKLARI ZİRVESİ VE YANSIMALARAYDIN ÖZDEMİR
ŞEMSİYEMİZ MARKALI MI?RAZİYE GÖK AKTAŞ
DURUM VAHİM AMA…ALİ İHSAN DİLMEN
28 BİN 75 TL: RAKAM BÜYÜK, HAYAT KÜÇÜKSÜLEYMAN EKİN
EĞER BENİ UNUTURSAN...BAHAR UYSAL HAMALOĞLU
CAMİLİ KABAĞI MI KIYAFET Mİ???KAHRAMAN KÖKTÜRK
DİSİPLİN Mİ ÖZGÜRLÜK MÜ?ŞÜKRAN KAYA
YILIN KELİMESİ/KAVRAMIŞENER METE
ŞEREF KAVRAMI VE İKİ YÜZLÜLÜĞÜN SIRADANLAŞMASIPROF DR SAMİ SELÇUK
İNTERNETTEN EKSİK ÜRÜN GELMESİAV İBRAHİM GÜLLÜ
ANTALYASPOR İÇİN VAKİTTURGAY ALP
CAMİANIN UMUDU TÜKENMİŞVEDAT GÜRHAN
KAPATIN DÜKKANI GİTSİN KARDEŞİM!GÜRSEL KAYA
AKADEMİK BAŞARISIZLIK VE ÖRTME YÖNTEMLERİPROF DR RAMAZAN DEMİR
ANTALYA TRAFİĞİ: KONTROLDEN ÇIKAN KRİZİN AYAK SESLERİERDOĞAN KAHYA
Tel : 0532 474 99 63 | Haber Yazılımı: CM Bilişim













