Ömer Yetgin / BUGÜNLÜK

           Özellikle son yıllarda ekonomik veriler pek iç açıcı değil. Rasyonel bir bakışla zaten her haliyle bu durum gözlemleniyor.

            Satın alma gücünün hızla azaldığı günümüzde ekonomik verilerle eşdeğer sokak ve pazarlarda ikinci el eşya ve giyim satışı o denli arttı ki bu durum bir sektör haline geldi diyebilirim.

   Ekonomik zorluklar, hayat şartlarının giderek zorlaşması ve satın alma gücünün azalmasıyla birlikte ikinci el eşya alım – satım piyasası adeta altın günlerini yaşıyor.

            Diyebilirim ki, hayat şartlarının zorluğu vatandaşları ikinci el ürün satmaya teşvik ederken, giderek canlanan bu sektörde de vatandaşlar ikinci el giyim eşyası ve ürün satan pazarlara yöneldi.

            Antalya’da farklı mahallelerde kurulan pazarlarda ikinci el giyim ve ev eşyası ürünleri satışı adeta altın günlerini yaşıyor.

            Örneğin; Meltem mahallesi başta olmak üzere şehrin farklı noktalarında kurulan ikinci el ürün satış pazarlarına talep her geçen gün artıyor.

            Öyle ki; giyim eşyasından elektroniğe, mutfak araç – gereçlerinden hırdavat ürünlerine kadar her alanda farklı ürünlerin satıldığı pazarların müşterileri her geçen gün artarken, sıfır ürün almakta zorlanan vatandaş da bu pazarlarda ihtiyacına göre ürün bakıyor.

            Ekonomik zorluklar ikinci el ürün satışını adeta teşvik ederken, ayakkabıdan elektronik eşyaya, mutfak araç – gereçlerden hırdavat ürünlerine kadar eşyanın alınıp satıldığı pazarlardaki yoğunluk artmaya başladı.

            Sokaktaki vatandaş ise konu ile ilgili olarak görüşlerini açıklarken,  satın alma gücünün azalmasıyla yeni veya sıfır eşya alamayanların bu pazarlara rağbet ettiğini belirtiyorlar.

            Benim gözlemlediğim ayrıntı ise, önceleri birkaç noktada kurulan bu tip pazarlar şimdilerde haftanın her günü farklı mahallelerde kuruluyor. Kullanılmış ikinci el mutfak aletlerinden giyim eşyasına kadar çok geniş noktada her ürünü bulmak mümkün. Sıfır fiyatına göre her ne kadar uygun olmasa da alım gücü nispetinde vatandaşlar buraya geliyor. Özellikle son 3-4 yıldır bu tip pazarlar her geçen gün sürekli büyüyor.

Hatırlayacağınız üzere  eskiden eskimiş eşyalar hurdaya bırakılırdı,  ya da çöpe atılırdı.  Şimdi ise, ekonomik sıkıntılar nedeniyle vatandaşlar getirip buralarda ikinci el fiyatına satıyorlar. Bu da ekonominin geldiği durumu gözler önüne seriyor aslında. Dar gelirli ve asgari ücretli çalışan aileler için ikinci el pazarları artık daha cazip hale gelmeye başladı…

            Tam da bu noktada ikinci el eşya alım-satımı son senelerde cazip olmaya başladı. Kullanılmış, hurdaya çıkarılmış ya da az kullanılmış ürünler gerek internet ortamında, gerekse de pazarlarda satışa çıkarılıp satılıyor.

   Sıfır fiyatları çok yüksek olduğundan vatandaş da  pazarlık yapıp satın alıyor.

            Evet... Ekonomik sıkıntılar ikinci el piyasasını adeta canlandırdı.

            Evlenirken çeyizini  ikinci elden satın alan çiftler o denli arttı ki bu da hayat şartlarının ne denli zorlaştığını gözler önüne seren bir diğer ayrıntı!

            Özellikle son yıllarda ekonomik veriler pek iç açıcı değil. Rasyonel bir bakışla zaten her haliyle bu durum gözlemleniyor.

            Satın alma gücünün hızla azaldığı günümüzde ekonomik verilerle eşdeğer sokak ve pazarlarda ikinci el eşya ve giyim satışı o denli arttı ki bu durum bir sektör haline geldi diyebilirim.

   Ekonomik zorluklar, hayat şartlarının giderek zorlaşması ve satın alma gücünün azalmasıyla birlikte ikinci el eşya alım – satım piyasası adeta altın günlerini yaşıyor.

            Diyebilirim ki, hayat şartlarının zorluğu vatandaşları ikinci el ürün satmaya teşvik ederken, giderek canlanan bu sektörde de vatandaşlar ikinci el giyim eşyası ve ürün satan pazarlara yöneldi.

            Antalya’da farklı mahallelerde kurulan pazarlarda ikinci el giyim ve ev eşyası ürünleri satışı adeta altın günlerini yaşıyor.

            Örneğin; Meltem mahallesi başta olmak üzere şehrin farklı noktalarında kurulan ikinci el ürün satış pazarlarına talep her geçen gün artıyor.

            Öyle ki; giyim eşyasından elektroniğe, mutfak araç – gereçlerinden hırdavat ürünlerine kadar her alanda farklı ürünlerin satıldığı pazarların müşterileri her geçen gün artarken, sıfır ürün almakta zorlanan vatandaş da bu pazarlarda ihtiyacına göre ürün bakıyor.

            Ekonomik zorluklar ikinci el ürün satışını adeta teşvik ederken, ayakkabıdan elektronik eşyaya, mutfak araç – gereçlerden hırdavat ürünlerine kadar eşyanın alınıp satıldığı pazarlardaki yoğunluk artmaya başladı.

            Sokaktaki vatandaş ise konu ile ilgili olarak görüşlerini açıklarken,  satın alma gücünün azalmasıyla yeni veya sıfır eşya alamayanların bu pazarlara rağbet ettiğini belirtiyorlar.

            Benim gözlemlediğim ayrıntı ise, önceleri birkaç noktada kurulan bu tip pazarlar şimdilerde haftanın her günü farklı mahallelerde kuruluyor. Kullanılmış ikinci el mutfak aletlerinden giyim eşyasına kadar çok geniş noktada her ürünü bulmak mümkün. Sıfır fiyatına göre her ne kadar uygun olmasa da alım gücü nispetinde vatandaşlar buraya geliyor. Özellikle son 3-4 yıldır bu tip pazarlar her geçen gün sürekli büyüyor.

Hatırlayacağınız üzere  eskiden eskimiş eşyalar hurdaya bırakılırdı,  ya da çöpe atılırdı.  Şimdi ise, ekonomik sıkıntılar nedeniyle vatandaşlar getirip buralarda ikinci el fiyatına satıyorlar. Bu da ekonominin geldiği durumu gözler önüne seriyor aslında. Dar gelirli ve asgari ücretli çalışan aileler için ikinci el pazarları artık daha cazip hale gelmeye başladı…

            Tam da bu noktada ikinci el eşya alım-satımı son senelerde cazip olmaya başladı. Kullanılmış, hurdaya çıkarılmış ya da az kullanılmış ürünler gerek internet ortamında, gerekse de pazarlarda satışa çıkarılıp satılıyor.

   Sıfır fiyatları çok yüksek olduğundan vatandaş da  pazarlık yapıp satın alıyor.

            Evet... Ekonomik sıkıntılar ikinci el piyasasını adeta canlandırdı.

            Evlenirken çeyizini  ikinci elden satın alan çiftler o denli arttı ki bu da hayat şartlarının ne denli zorlaştığını gözler önüne seren bir diğer ayrıntı!