Bugün 10 Temmuz 2025 Perşembe
  • Antalya30 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4276.939
    %0.32
  • Dolar
    40.0683
    %-0.01
  • Euro
    46.9297
    %-0.14
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Denizi çöp kutusu gibi kullanıyoruz
10 Temmuz 2025 Perşembe 11:10

Denizi çöp kutusu gibi kullanıyoruz

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu: "Pet şişenin içine çakıl doldurup denize atan bile var. Deve kuşu gibi kafasını kuma gömüyor ama vücudu dışarıda. Bu da ona benziyor. Halbuki çöp kutuları sadece birkaç metre ileride"

Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve Sualtı Sporları Topluluğu üyeleri, Konyaaltı sahilinde gerçekleştirdikleri dalışta deniz tabanını çöplerden arındırdı. Prof. Dr. Gökoğlu, "Denizi adeta çöplük gibi kullanıyoruz" sözleriyle kirliliğin boyutuna dikkat çekti. 
  Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ve Sualtı Sporları Topluluğu üyeleri, Konyaaltı sahilinde gerçekleştirdikleri dalışla deniz tabanında biriken atıkları topladı. Pet şişeden ıslak mendile, çocuk bezinden çikolata ambalajına kadar çok sayıda atığın bulunduğu temizlik çalışmasında su altındaki kirliliğin boyutu gözler önüne serildi. 
 
  "Pet şişeler, ıslak mendiller kıyıda bırakılıyor" 
  Dalışın ardından açıklama yapan Prof. Dr. Gökoğlu, temizlik çalışmaları sırasında yaptığı değerlendirmede denizlerin sistematik biçimde kirletildiğine dikkat çekerek, "Bu doğayı çocuklarımızdan, gelecek nesillerden emanet aldık. Ancak biz denizi adeta çöplük gibi kullanıyoruz. Özellikle yaz aylarında Konyaaltı gibi alanlarda yoğun insan hareketliliği yaşanıyor. Yanlarında getirdikleri pet şişeler, ıslak mendiller, ambalajlar genellikle kıyıda bırakılıyor. Rüzgârla denize karışan bu atıklar, su altında ciddi bir kirlilik oluşturuyor" dedi. 
 
  "Deve kuşu gibi kafasını kuma gömüyor ama vücudu dışarıda" 
  Islak mendillerin denizde çözünmediğini vurgulayan Gökoğlu, bu tür atıkların denizel ekosistem üzerinde ciddi olumsuz etkileri olduğunu ifade ederek şunları söyledi:  
  "Rüzgârla uçuşup denize karışıyorlar ve içeride çözünmedikleri için su altında uzun süre kalıyorlar. Bunun yanında poşetler, plastik atıklar, pet, çocuk bezi, çikolata ambalajı gibi çöpler de birikiyor. Pet şişenin içine çakıl doldurup denize atan bile var. Deve kuşu gibi, kafasını kuma gömüyor ama vücudu dışarıda. Bu da ona benziyor. Halbuki çöp kutuları sadece birkaç metre ileride." 
 
  "Artık tuzda bile mikro plastik var" 
  Denizlerdeki plastik kirliliğinin zamanla mikro plastiğe dönüştüğünü ve canlı yaşamı tehdit ettiğini dile getiren Prof. Dr. Gökoğlu, bu kirliliğin sadece görüntü kirliliğiyle sınırlı kalmadığını vurgulayarak, "Bu plastikler zamanla çözünüp mikro plastiğe dönüşüyor. Balıktan plaktona kadar tüm denizel canlıları etkiliyor. Sindirim sistemlerini tıkıyor, ölümlerine ve üreme bozukluklarına neden oluyor. Artık tuzda bile mikro plastik var. Doğada zaten böyle bir şey yok, doğanın kendisinde yok" ifadelerini kullandı. 
 
  "Eğer bu körfez kapalı olsaydı, bugün denize girecek hal kalmayabilirdi" 
  Antalya Körfezi'nin açık bir yapıya sahip olduğunu, bu nedenle kirliliğin kıyıdan akıntılarla ötelenebildiğini belirten Gökoğlu, "Şehrin altından çok sayıda tatlı su girişi var. Lara ile Büyük Liman arasında yer altından gelen çatlak sulardan söz ediyoruz. Bu sular kıyısal kirliliği aşağı doğru sürüklüyor. Eğer bu körfez kapalı olsaydı, bugün denize girecek hal kalmayabilirdi" dedi. 
  Gökoğlu, Antalya'nın turizm gelirine de dikkat çekerek, "Şehrin ekonomisinin büyük kısmı turizmden. Kirli deniz sadece turisti değil, yerliyi de etkiliyor. Dışarıdan gelen insana da mahcup oluyoruz. Plastikler yalnızca görüntü kirliliği değil, aynı zamanda birçok mikroorganizmayı da taşıyor. Bu da hastalık riski demek" şeklinde konuştu. 
 

 

Kaynak: Haber Kaynağı
Bu haber toplam 249 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0532 474 99 63 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim