




Sorunun çözümü tarlada
Antalya Ticaret Borsası ile Antalya Gazeteciler Cemiyeti işbirliğinde düzenlenen Tarım Muhabirliği Eğitimi’nin ilk dersini veren Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, gıda fiyatlarındaki pahalılığın üreticinin girdi maliyetlerini düşürmekle çözülebileceğinin altını çizdi. Sürecin tarladan başlayarak sofraya kadar iyi yönetilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Hep marketteki fiyatları nasıl düşürürüz? deniyor. O ürünler markette yetişmiyor ki. Tarladan oraya geliyor. Onun için sorun tarlada başlıyor, oradan çözmemiz gerekiyor. Yapılması gereken üreticinin üretim maliyetlerini düşürmek, ürünün telef olmasını önlemek ve dağıtım kanallarını iyi oluşturmak” şeklinde konuştu.
Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) arasında imzalanan protokolle hayata geçirilen Tarım Muhabirliği Eğitimi başladı. 1 aylık eğitimin açılışı ATB toplantı salonunda gerçekleştirildi. ATB Başkanı Ali Çandır ile AGC Başkan Vekili Işık Tunçel ve AGC Mali Sekreteri Yalçın Teke’nin katılımıyla gerçekleştirilen açılışın ardından eğitime katılan gazeteci ve iletişim fakültesi öğrencilerine ilk dersi Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım verdi. Meslek hayatındaki kırılma noktalarını örneklerle anlatan duayen isim Yıldırım, tarım muhabirliğinin geleceğinin parlak olduğunu söyledi. Kendisine yöneltilen soruları da yanıtlarken Yıldırım, tarım sektörüne yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Gıda fiyatlarındaki pahalılık sorulan Yıldırım, sorunun tarlada başladığına işaret ederek, çözümün üreticinin üretim maliyetlerini düşürmekte olduğunu vurguladı. Yıldırım, Antalya’nın tarımsal açıdan önemine de dikkat çekti.
“MESLEKTE UZMANLAŞMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Eğitim programının açılışında konuşan AGC Başkan Vekili Işık Tunçel, “Böyle güzel bir projenin içerisinde olmak bizim için heyecan verici. Antalya turizm ve tarımın başkenti olduğu için meslekte uzmanlaşmak çok önemli. Her şeyin başı eğitim olduğu için özellikle mesleğimiz adına uzmanlaşmanın hem okurlar hem de mesleği icra eden meslektaşlarımız açısından hayati önemi var” diyerek eğitimin verimli geçmesini diledi.
“TARIMIN İTİBARINI ZEDELEMEMELİYİZ”
Tarım sektörünün daha iyi yerlere gelmesi ve kaliteyi arttırmak adına çok sayıda eğitim verdiklerini kaydeden ATB Başkanı Ali Çandır ise, “Son yıllarda futbol ve siyasetin yanında özellikle pandemiden sonra en çok konuşulan konuların başında tarım gelmeye başladı. Bizim derdimiz özellikle 1960’tan itibaren başlayan ve 1980’li yıllardan sonra hızlanan tarımın itibarının zedelenmesinin önüne geçebilecek hem üreticiye hem tüketiciye hem de tedarikçiye doğru bilgiyi sağlayacak bir mekanizmanın oluşmasını sağlamak. Çünkü, haber yaparken belki bunun bir reytingi bir okuma karşılığı olabilir ama diğer tarafta da bıraktığı bir takım tahribatlar olabiliyor. Bizim yaşadığımız en büyük tahribat tarımın itibarının zedelenmesi. Bu çalışmayla doğru bilgi ve verilerle tarımsal üretimimizin gelişmesini hem bölgemizde hem yurt içinde hem de uluslararası alanda daha iyi ifade edeceğimize inanıyorum. Bizim kısa vadede tarımsal ilerlemeyle ülke ekonomisine katkı sağlayabileceğimiz açık. O nedenle herkesi tarıma pozitif ayrımcılık yapmaya davet ediyorum” diyerek eğitimlere katkı veren herkese teşekkür etti.
“TARIM GAZETECİLİĞİ ÖN PLANA ÇIKIYOR”
Tarım haberciliğinin gelişme süreçlerini anlatarak tarım haberlerine ulaşma kaynakları hakkında bilgiler paylaşan duayen gazeteci tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım ise, tarım ve gazetecilik, tarım yazarlığı, tarımın önemi, uzmanlaşmanın avantajları, Antalya’da tarım ve gazeteciliğin önemi konularına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Göbeklitepe’nin tarımın başladığı yer olduğuna işaret eden Yıldırım, tarımın başlangıcının 12 bin yıl öncesine dayandığını, tarım gazeteciliği için ise bir başlangıç tarihinden söz etmenin mümkün olmadığını söyledi. Gazetecilik tarihi boyunca tarım ve gıda ile ilgili haberlerin yer aldığının görüldüğünü belirten Yıldırım, tarım haberlerinin genellikle ekonomi gazeteciliği içerisinde yer aldığını kaydetti. Tarım gazeteciliğinin uzmanlaşmasının 1950’li yıllarda gerçekleştiğini açıklayan Yıldırım, ilk olarak Kanada’da Uluslararası Tarım Gazetecileri Federasyonu kurulduğunu hatırlattı. Tarım haberciliği ve yazarlığına nasıl başladığını da anlatan Yıldırım, hayatındaki kırılma noktalarından da örnekler verdi. Tarım sektörünün çok geniş bir alana sahip olduğuna dikkat çeken Yıldırım, tarım haberciliğine artan ilgiden, tarım gazeteciliğinin ön plana çıkmasından duyduğu memnuniyeti de dile getirdi.
“HER ŞEYİN YETİŞTİĞİ BİR ÜLKEDEYİZ”
“Tarım bu topraklarda, bu coğrafyada başladı” diyerek sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, “Bereketli hilal diyoruz. Göbeklitepe’yi görünce bunu bir kez daha anlıyorsunuz. Türkiye’de neredeyse yetişmeyen ürün yok. Eskiden tropikal meyve dışında her şeyin yetiştiği yer deniyordu ama şimdi artık Antalya tropikal meyve de yetiştirmeye başladı. Bir tek kahve ve kakao kaldı. Onun dışında her şeyin yetiştiği bir ülkedeyiz. Tarım ve gıdanın ekonomide, dış ticarette sosyal yaşamda çok büyük bir önemi var” dedi.
“EN ÇOK ÜRETİCİ ZARAR GÖRÜYOR”
Kendisine yöneltilen soruları da yanıtlayan Yıldırım, marketlerdeki indirim ve fiyat sabitlemelerin üreticiye yansımalarının sorulması üzerine, “Gıda enflasyonu üzerinde çok durduğumuz bir konu. Gıda piyasası büyük ölçüde zincir marketlere teslim edilmiş durumda” dedi. İndirim veya fiyat sabitleme yapıldığında üreticiden daha düşük fiyatla ürün alındığına işaret eden Yıldırım, bu baskının üreticiye zarar ettirdiğine dikkat çekti. Yıldırım, “İndirim kime yarıyor, üreticiyi nasıl etkiliyor, tüketiciye nasıl yansıyor? Bunların sorgulanması lazım. Genelde tüketiciden başlayarak geriye doğru geldiğinizde sanayici veya ihracatçı bir alt alıcıya yansıtıyor. O tedarikçiye yansıtıyor. En son üreticiye geldiğinde üreticinin yansıtacağı bir yer yok. Dolayısıyla en çok üretici zarar görüyor” diye konuştu.
“SORUN TARLADA BAŞLIYOR, ORADAN ÇÖZÜLMESİ LAZIM”
“Biz marketteki fiyat üzerinden sorunu çözmeye çalışıyoruz” diyen Yıldırım, sorunun çözümünün üreticinin girdi maliyetlerini düşürmekte olduğuna dikkat çekerek, “Halbuki tarlada başlıyor. Girdi fiyatlarıyla başlıyor. Mazotu yüzde 234, gübreyi yüzde 196, hayvan yemini yüzde 140 zamla alıyorsanız üreteceğiniz ürünler de pahalı olacaktır. Dolayısıyla tarladan başlayarak sofraya kadar olan sürecin hepsinin iyi yönetilmesi lazım. Hep marketteki fiyatları nasıl düşürürüz? Deniyor. O ürünler markette yetişmiyor ki. Tarladan oraya geliyor. Onun için sorun tarlada başlıyor, oradan çözmemiz gerekiyor. Yapılması gereken üreticinin üretim maliyetlerini düşürmek. Yaş meyve sebzenin en az yüzde 30’u sofraya gidinceye kadar kayboluyor, telef oluyor. Bunu önlemek lazım. Piyasada tüketicinin de uygun fiyata tüketmesi için dağıtım kanallarının iyi oluşturulması gerekiyor. Bunların hiçbirisi yok. Biz sadece marketteki fiyata bakarak bir tarım politikası oluşturmaya çalışıyoruz. Mutlaka üretici örgütleriyle, borsalarla ülke gerçeklerine uygun, uygulanabilir bir tarım politikası olmalı” ifadelerini kullandı.
“TARIM ÖNEMSENMELİ, GEREKEN DEĞER VE DESTEK VERİLMELİ”
Türkiye’de tarımın önemsenmesi ve değer verilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, “Pandemiyle biraz değişti ama tarım olmasa da olur gibi bakılıyor. Tarım en az milli savunma kadar önemli ama o önemi vermiyoruz. Tarımı önemsememiz, gereken değeri ve desteği sağlamamız gerekiyor” açıklamasında bulundu.
“ÖRGÜTLENMEYLE İLGİLİ SORUN VAR”
Sorular üzerine tarım kooperatifleri ve üretici birlikleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Yıldırım, Fransa’da her şeyin kooperatifler üzerinden yürüdüğünü belirterek Türkiye’de bunun başarılamadığına işaret etti. Tarım Bakanlığı kayıtlarına göre Türkiye’de 14 bin kooperatif bulunduğunu bildiren Yıldırım, “Türkiye’de başarılı 14 kooperatifi sayalım desek neredeyse sayamıyoruz. Türkiye’de maalesef örgütlenmeyle ilgili de bir sorun var. Çiftçiden böyle bir talep gelmediği, kooperatifler başkan olma makamı olarak görüldüğü için” şeklinde konuştu. Kooperatiflerin üreticilere çok büyük faydalar sağladığının altını çizen Yıldırım, “Kooperatifler olmayınca üretici kazanamıyorum, tüketici de alamıyorum diye şikayet ediyor. Kooperatif kurulsa bütün sorunlarımız çözülür de değil. Kooperatif olduğunda en azından üreticiyi koruyacak bir yapı oluşmuş olur” dedi.
“TARIM NÜFUSU YAŞLANIYOR, GENÇLER TARIMDA KALMAK İSTEMİYOR”
Yaşlanan nüfusun sadece Türkiye’nin değil dünyanın en önemli sorunlarından olduğunu belirten Yıldırım, “Dünyanın birçok yerinde tarım nüfusu yaşlandı. Pandemi bunu biraz değiştirdi. İnsanlar biraz daha tarımda kalmayı, tarıma yatırım yapmayı ister hale geldi. Türkiye genç nüfusuyla bu konuda en şanslı ülkelerden birisi ama gençler genellikle tarımda kalmak istemiyor. Biz gençleri orada kalmaya zorluyoruz ama çocuğumun gideceği okul olsun, sosyal güvencem olsun istiyor. Onun orada kalması için yaşam standardının belli bir noktaya getirilmesi, sosyal güvencesinin olması ve para kazanması lazım” diye konuştu.
“ANTALYA TARIM İÇİN ÖNEMLİ”
Antalya’nın tarım açısından önemine de dikkat çeken Yıldırım, “Antalya tarım için çok büyük öneme sahip. En önemli üretim ve ihracat merkezi. Seracılık, sebze meyve başta olmak üzere önemli bir üretim merkezi. Fuarlar, kongreler, uluslararası toplantılar burada yapılıyor. Tarım Bakanlığı, yem sanayicileri, un sanayicileri, tohumcular toplantılarını burada yapıyor. Dolayısıyla Antalya tarım haberi kaynıyor” açıklamasında bulundu.
TARIM HABERCİLİĞİNE İLİŞKİN HER ŞEY BU EĞİTİMDE
Eğitimin ilk dersini tarım haberciliğinin duayen ismi Nasıl Bir Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım verirken, televizyon ve dijital medyada tarım yayıncılığı konusunda mesleğin en iyilerinden olan Galip Umut Özdil, ikinci derste gazetecilerle bir araya gelecek. ATB Başkanı Ali Çandır ise, haber kaynağının gazetecilerden beklentisini anlatacak. TÜRİB Genel Müdür Yardımcısı Necla Küçükçolak da ürün ihtisas borsacılığı, lisanslı depoculuk ve elektronik ürün senedi sistemi üzerine bilgi verecek. İktisat profesörü Orhan Kuruüzüm ise, tarım ekonomisini anlatacak. Hürriyet Gazetesi Editörü Leyla Koyuncu da tarım haberciliğinde istatistiktik toplama ve tarım istatistiği okumayı aktaracak. Eğitimin son dersinde Hürriyet Gazetesi Editörü Pelin Gel, tarım haberciliğinde bilgi toplama ve haber işleme, kurumlarla iletişimi anlatacak. 1 aylık eğitim programının ardından katılımcılara sertifika verilecek. HABER: YUSUF KATRAĞ
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim