Adem Vural / SON HABER

Antalya’nın ülkemizin ekonomisine ciddi manada katkı sağladığı bir gerçek.

Sadece turizmden elde edilen gelir bile çok ciddi bir kaynak olmasına rağmen tarımı da asla unutmamalıyız.

Ülkemizin meyve ve sebze diyarı olarak kabul edilen Antalya her şehire ürün gönderiyor.

Öte yandan ilimiz tarıma, turizme, hayvancılığa, balıkçılığa ve ticarete oldukça uygun.

Bu manada Antalya ilimiz de her sene milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan önemli bir şehir.

Aynı şekilde turizmde olduğu kadar tarımda da oldukça önemli bir şehir.

19 ilçesinde tarım için çok uygun toprak yapısı ve arazi var.

Bu noktada tıpkı hayvancılık gibi tavukçulukta da uygun alanları var.

Mesela ihmal edilen tavukçuluğu geliştirmek gerekiyor ve daha çok yatırım lazım. Çarşı ve pazarda yumurta fiyatlarını gördükçe tavukçulukta, hayvancılıkta ileriye dönük yatırımlar yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Öte yandan temel tüketim maddelerinden elektroniğe, kırtasiye ürünlerinden gıda sektörüne kadar fiyat artışları yaşadığımız bugünlerde son zamlardan süt ve süt ürünleri de nasibini aldı.

Bir kilogram peynirin fiyatı 100 lirayı artık çoktan aştı.

Süt fiyatları ise sürekli artmakta.

Aynı şekilde 1 koli yumurtanın fiyatı 65 – 70 lira arasında satılıyor.

Et, süt, peynir ve yumurta fiyatlarının artması ile birlikte vatandaş da artan fiyatlar karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda.

Gıda ürünlerine gelen zamlardan yumurtanın da nasibini alması özellikle dar gelirli aileleri zor durumda bırakırken, satın alma gücü giderek zorlaşıyor.

Sebze ve meyve fiyatlarının artması ve düşmemesi karşısında üretimi daha çok canlandırmamız gerektiğini düşünmekteyim.

Ülkemiz bir tarım ülkesi ve maliyetleri düşürürsek, üretimi daha da canlandırabiliriz.

Antalya yine bu özelliği ile ön plana çıkmakta.

Ve önemi daha iyi anlaşılmakta.

Üretimle alakalı daha çok proje lazım.

Esen kalın.