Bugün 14 Haziran 2025 Cumartesi
  • Antalya27 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    4344.503
    %-0.01
  • Dolar
    38.8487
    %0.00
  • Euro
    44.8721
    %0.00

Muharrem Yellice

12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Muharrem Yellice

Trump, Evanjelizm ve Yeni Dünya Düzeni

13 Haziran 2025 Cuma 15:43

Serdar Turgut'un “Trump ve Zamanın Sonu” adlı kitabı ışığında.

Bayram öncesi  Ümid Özdağ yaptığı bir paylaşımında ,Serdar Turgut’un Trump ve Zamanın Sonu adlı kitabını okudum, size de tavsiye ederim başlıklı paylaşımı üzerine kitabı edindim bayramda okudum.  Kitaptan edindiğim bilgilere göre;

 Trump, Alman anne, İskoç babadan olma bir Amerikan vatandaşı. Büyük dede 1869 Almanya doğumlu.1885 yılında on altı yaşında iken Amerika’ya göç etti. Ablasının  yanında kalarak Manhattan’da  berber olarak işe başladı. Çok çeşitli işler yaptı. Genelev bile çalıştırdı. 1892 de ABD vatandaşı oldu.1905 yılında bir oğullar doğdu. Trump diye ad koydular.  Trump babası 1918 yılında İspanyol gribinden ölünce babasının işlerini devir alarak büyüttü. Babası 200 milyon dolar servet sahibi olmuştu. Bu servet oğluna kaldı.

  Trump ,üç evlilik yaptı. Beş çocuk sahibi oldu. Şu anda Sloven model Melania ile evli.  Politik konularda on dokuz kitap yazmış. 22 yaşlarındayken ırkçı Ku Klux Klan örgütüne üye oldu suç işledi tutuklu  kaldı. Amerika’nın sabıka kaydı olan tek başkanıdır.

Ronald Trump'ın ABD Başkanlığı dönemi, klasik siyasi kalıpların dışında, inanç eksenli bir vizyonun pratiğe döküldüğü sıra dışı bir dönemdir. Serdar Turgut’un "Trump ve Zamanın Sonu" adlı eseri, bu vizyonu özellikle Evanjelist inanç sistemi ve Neocon ideolojisi bağlamında inceliyor.

Neoconlar, Amerikan çıkarlarını küresel müdahalelerle tesis etmeyi savunan bir dış politika akımıyken, Evanjelistler dini temelli bir Mesih inancıyla özellikle Kudüs merkezli teolojik bir dış politika çizgisi izlemektedir.  Beyaz sarayda bu iki hizbin mücadelesi hat safhada.Turgut’un analizine göre, Trump bu iki çizgiyi buluşturan ve dini kehanetleri gerçek politika düzlemine taşıyan bir lider olarak sahne aldı. Sahneyi seyredip göreceğiz.

Kudüs'ü İsrail'in "ebedi başkenti" ilan etmesi, Evanjelist seçmenin beklentilerine uygun teolojik bir hamleydi. Ancak bu sadece bir sembol değildi; aynı zamanda yeni bir dünya düzeni tahayyülünün ilk adımıydı.  Trump beyaz saray kadrolarını Evanjelist tarikatın önderlerinden kurdu. Bu tarikata göre; Trump kurtarıcı.  Trump, bin yıllık barışı getirecek gökten Mesihi indirecek kutsal güç. Yıkıcı bir savaş olacak, Bin yıllık barış için İsa gökten inecek, şimdiki Mescit-i Aksa yıkılıp yerine bir mabet yapılacak ve İsa bu mabete yerleşecek   Evanjelist yapı barışa kavuşacak. Bu inançta olmayanlar zaten insan değil onlar yok edilecek. Şaka gibi Trump kadroları bu kafadaymış.

Turgut’un kitabında vurguladığı gibi, bu politika biçimi sadece Filistin’i değil, tüm Orta Doğu’yu ve Türkiye’yi de hedefleyen daha büyük bir vizyonun parçası gibi duruyor..

Türkiye’nin, özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kudüs ve Filistin konusundaki çıkışlarıyla bu planda ayrıksı bir yer tuttuğu görülmektedir. Trump yönetimi döneminde Türkiye’ye yönelik ekonomik yaptırımlar, diplomatik baskılar ve iç siyasete müdahale girişimleri bu çerçevede okunabilir diye düşünüyor Serdar Turgut.

Serdar Turgut’un kitabı, Beyaz Saray’da klasik devlet aklının yerini bir tür "tarikat aklı"nın aldığına dikkat çekiyor. "Beyaz Saray’da ağlayan adam" gibi metaforlarla aktarılan bu dönüşüm, ABD politikasının sekülerlikten saparak apokaliptik bir söyleme yaslandığını gösteriyor. İsrail’in güvenliği için Kürtlerin güvenliğinin sağlanması ön planda görülüyor.Suriyedeki  Kürt yapısı Suriye ordusu adı altında kamufle edilecek .Kürtler Suriye Merkezi yönetiminden kopmamaları kaydıyla onlara kısıtlı özerklik verilecek bu konuda Rusya ve ABD anlaşmış.sf.52.

Sonuç olarak, Trump dönemindeki  Evanjelist Amerikan politikası bir “zamanın sonu” beklentisinin gerçek dünyada test edilmesi gibi duruyor. Bu durumda bir İsrail Türkiye savaşı da çıkması muhtemel senaryo ! Türkiye’nin bu süreçteki tutumu ise sadece bir siyasi tercih değil, aynı zamanda tarihsel  mecburiyet gibi  savaşın içinde gözükmesi ihtimalini yaratıyor.

 Trump’un savunma bakanı Pete Hegsetl kafayı bulduktan sonra Bütün Müslümanları öldürün diye bağıran adam.

 Dünya delilere kaldı. Ya akıllılar birleşmeli yada delilere katılmalı.

 

Bu yazı toplam 466 defa okunmuştur.
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim