Bugün 04 Ekim 2024 Cuma
  • Antalya27 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2919.746
    %-0.07
  • Dolar
    34.2096
    %0.02
  • Euro
    37.8395
    %-0.09
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“Lisanslı depoculuğun yaygınlaşmasını istiyoruz”
20 Ocak 2023 Cuma 17:39

“Lisanslı depoculuğun yaygınlaşmasını istiyoruz”

Tarımsal ürünlerin saklanabildiği lisanslı depoculuğun gıda arz güvenliği için önemli olduğunun altını çizen TÜRİB Genel Müdür Yardımcısı Necla Küçükçolak, bundan dolayı lisanslı depoculuğun yaygınlaşmasını istediklerini bildirdi.

Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve Antalya Ticaret Borsası işbirliğinde gerçekleştirilen Tarım Muhabirliği Eğitimi’nin üçüncü dersi yapıldı. Antalya Ticaret Borsası toplantı salonunda gerçekleştirilen eğitimde, Türkiye Ürün İhtisas Borsası (TÜRİB) Genel Müdür Yardımcısı Necla Küçükçolak, “Ürün İhtisas Borsacılığı, Lisanslı Depoculuk ve Elektronik Ürün Senedi Sistemi”ni anlattı. TÜRİB hakkında bilgi vererek  çiftçilerin tarımsal ürünlerini Ticaret Bakanlığı tarafından verilen lisanslarla kurulan ve Bakanlığın gözetim ve denetimi altında faaliyet gösteren lisanslı depolarda saklayabildiklerine dikkat çeken Küçükçolak, ürün arz ve güvenliği, fire kaybının önlenmesi açısından önemli olan lisanslı depoların artmasını istediklerini kaydetti.

e5008cb5-0510-453f-8428-92b3b9aad9cc.jpg

“ÇİFTÇİ PARASINI ÜRÜN SATILDIĞI GÜN ALABİLİYOR”

lisanslı depolara yetkinin Ticaret Bakanlığı tarafından verildiğinin altını çizen Küçükçolak, standartların Türk Standartları Enstitüsü ile belirlendiğini belirtti. Elektronik Ürün Senedi (ELÜS) ile ilgili bilgi veren Küçükçolak, “Lisanslı depoya konduktan sonra ürünü getirenin depodaki malına karşı hesabında hisse senedi gibi ELÜS senedi oluyor. Ürün, tedavül kabiliyeti kazanan, alınıp satılan bir senede dönüşüyor. Alıcı ürün olarak almak istiyorsa depoya aracını göndererek çekebiliyor. O nedenle lokasyon önemli” şeklinde konuştu. Türkiye Ürün İhtisas Borsası’nda aynı gün takas yapılabildiğine işaret eden Küçükçolak, “Çiftçi parasını biran önce almak istediği için bugün satılan ürünün parasını akşam alabiliyor” dedi.

sam-0162.jpg

“LİSANSLI DEPOLAR, ÜRÜNÜ ALDIĞI GİBİ AYNI KALİTEDE TESLİM ETMEK ZORUNDA”

Geçtiğimiz yıl ürün depodan çıkarılırken analiz şartı getirildiğini belirten Küçükçolak, “Lisanslı depoların ürünü aldığı gibi aynı kalitede teslim etmesi gerekiyor. O nedenle son teknoloji ile donanmış depolardır. Çoğunluğu hububat, bakliyat için dikey şeklinde, çeltik, zeytin gibi ürünler için yatay olanlar da var” şeklinde konuştu.

 

“LİSANSLI DEPOCULUK KONYA’DA YAYGIN”

Türkiye’de 8.8 milyon ton kapasiteli 41 ilde 127 ilçede 233 farklı lokasyonda 164 lisanslı depo bulunduğunu bildiren Küçükçolak, Konya’da lisanslı depoculuğun yaygın olduğunu söyledi. Küçükçolak, Antalya’da lisanslı depo olmadığına da işaret etti.

c8d62bc3-9ce1-4a3c-b80c-1ddfdfb1bb2d.jpg

“LİSANSLI DEPOCULUK GELİŞİYOR”

Lisanslı depoculuğun gelişmekte olduğunu kaydeden Küçükçolak, “Pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşıyla izin verilmeyen yerlerde bile ihtiyaç olduğu görüldü. O nedenle yatırımlar hızlandı” dedi.

 

“LİSANSLI DEPOCULUĞUN YAYGINLAŞMASINI İSTİYORUZ”

Lisanslı depoculuğun yaygınlaşmasını istediklerini bildiren Küçükçolak, “Lisanslı depoculuğun yaygınlaşmasını, israfın önlenmesi için istiyoruz. Bütün depoların lisanslı depolar olması gerekiyor. TÜRİB’de işlem görsün diye değil. Altın değerindeki ürünün zayi olmadan sağlıklı şekilde saklanması için. Lisanslı olmayan depolarda fire çok fazla oluyor. Ancak, teknolojiyle fireyi önlüyorsunuz. Lisanslı depoculuk gıda arz güvenliği için önemli. Her şey lisanslı bir şekilde kayda girmiş olarak saklanırsa politika koyucular ne kadar üretim, ne kadar israf olduğunu, ne kadarın nerede üretilmesi gerektiği gibi veriye ulaşmış olacak. Ona göre de politika oluşturulacak. O nedenle lisanslı depoculuğun yaygınlaştırılmasını istiyoruz” diyerek lisanslı depoculukta bile en iyi şartlara rağmen yüzde 2 civarında zayiat olabildiğine işaret etti. Küçükçolak, lisanslı depoculuğun teşvik edildiğini de sözlerine ekledi.

2aa14e9e-3439-42b0-b9ce-ee6f9c59dd76.jpg

“ÜRETTİĞİMİZ HUBUBAT KENDİ TÜKETİMİMİZE YETİYOR”

Türkiye’nin hububat rekoltesinin yıllık 35 milyon ton olduğunu belirten Küçükçolak, “Yılda 35 milyon ton üretiyoruz ve bunun yarısı kadar da ithal ediyoruz. 35 milyon ton üretim aslında kendi insani ve hayvani tüketimimiz için yetiyor ama ciddi bir un ve makarna sanayi var. Yurt dışından ithal ediliyor, işlenerek yurt dışına ihraç ediliyor” açıklamasında bulundu. Kendimize yetmediğimiz söyleminin kuraklık olduğu yıllarda gerçeklik payının bulunduğunu belirten Küçükçolak, onun dışında Türkiye’nin ürettiği hububatın yeterli olduğuna dikkat çekti. Üretilen 35 milyon ton hububatın 9 milyon tonunun lisanslı depolarda saklanabilir durumda olduğunu da belirten Küçükçolak, ithal edilen 15 milyon ton civarındaki hububatın ise işlendikten sonra ihraç edildiğini kaydetti. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 2086 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim