Bugün 27 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya22 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2440.177
    %0.51
  • Dolar
    32.4575
    %-0.23
  • Euro
    34.7559
    %-0.63
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
“İnsanı esas alan bir belediyecilik istiyoruz”
13 Mart 2024 Çarşamba 15:00

“İnsanı esas alan bir belediyecilik istiyoruz”

Genel merkezin 31 Mart yerel seçimlerine yönelik “Tutum belgesi”ni açıklayan Tüm Bel Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt, “Demokratik, halkçı, emekten yana, insanı esas alan bir belediyecilik istiyoruz” dedi.

Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL SEN) tarafından Türkiye genelindeki şubeler aracılığıyla 31 Mart yerel seçimlerine yönelik “Tutum belgesi” açıklandı. “Eşitlik, demokrasi, barış ve adalet için özgür, demokratik ve katılımcı yerel yönetimler” başlıklı “Tutum belgesi”ni açıklamak için Yönetim Kurulu üyeleriyle birlikte Eğitim Sen lokalinde basın toplantısı düzenleyen Tüm Bel Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Karakurt, insanı esas alan belediyecilik istediklerinin altını çizdi. Yönetim kurulu üyeleri ise, emekten ve emekçiden yana yöneticiler istediklerini belirtti.

 

SEÇİMLERİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Önümüzdeki yerel seçimlerin aydınlık bir geleceğe dair umutların yeşermesine vesile olması bağlamında kritik bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Karakurt, “Önümüzdeki yerel seçimler sadece bir seçim değil doğayı, kentleri, kamu hizmetlerini, eşitliği, özgürlüğü ve insanca bir yaşamı savunma adına demokratik birer mevzi olarak durmakta. Emekçilerin hak ve özgürlüklerini ülkemizin demokrasi, barış, özgürlük mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olarak gören Sendikamız, toplumsal mücadelenin her düzeyde gittikçe daha da yoğunlaştığı bir süreçte yaşanacak yerel yönetim seçimlerini bir seçim olmanın ötesinde asıl olarak bütün toplumun geleceğini ilgilendiren bir mücadele alanı olarak görmekte” dedi.

img-0171.jpg

“EMEKÇİLER İÇİN AYRICA ÖNEMLİ”

Yerel yönetimlere ve seçim sürecine sahip çıkılması gerektiğini belirten Karakurt, “Bunun için yerel seçimlerde sermayenin değil halkın ihtiyaçlarını merkezine alan, toplumun çeşitliliğini kültürünü, geleneklerini ve tarihi mirasını koruyan ve yarınlara taşıyan, kadın özgürlükçü, ekolojik, katılımcı ve çoğulcu bir demokrasi anlayışından yana politikalara taraf olunmalı. Yerellere sahip çıkarak, yerel seçimlerde demokrasi ve özgürlüklerden yana halkçı belediyelerin sayısının artırılması emek ve demokrasi mücadelesi açısından olduğu kadar temel hak ve özgürlükleri için mücadele eden biz yerel yönetim emekçileri için de ayrıca önemli” açıklamasında bulundu.

 

“ADAYLAR, KENTLERİ EMEKTEN YANA YÖNETMEYİ ESAS ALMALI”

“Demokratik, katılımcı, özgürlükçü, çağdaş ve halkçı alternatifler yaratabilmek için, yerel seçimlerde emeği, demokrasiyi laikliği ve kamuculuğu savunan; özgürlük, barış ve adaletten yana olan adaylar etrafında birleşmek, yoksulluğa, baskıcı ve cinsiyetçi otoriter antidemokratik devlet anlayışına karşı çıkan bütün kesimlerle ortak bir mücadele hattının yaratılmasına katkı sunmak önümüzdeki dönemin temel görevidir” diyen Karakurt, kentleri emekten yana, demokrasi, laiklik, özgürlük, halkçılık, eşitlik, adalet ve barış gibi temel insanlık değerleri ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde yönetmeyi esas alan adaylara oy vermek istediklerini belirtti.

img-0181.jpg

“TOPLUMSAL YARAR ESAS ALINMALI”

Demokrasinin, tüm kurum ve kurallarıyla yerellerde eksiksiz bir biçimde yaşama geçirilmesi gerektiğine inanan ve bunun için kent yönetimini gerekli katılım mekanizmaları üzerinden kent bileşenleriyle birlikte yürüteceğini taahhüt eden adayların ön plana çıkması gerektiğine işaret eden Karakurt, “Adaylar, belediyenin planlamadan imara ve bütçeye kadar tüm karar alma süreçlerinde bilimsel kurallar ile eşitlikçi ve toplumcu ortak aklı esas almalı. Yerel yönetimleri birer şirket olarak değil, halka hizmet veren kamu kurumları olarak görmeli ve yerel hizmetlerin verilmesinde kâr değil, toplumsal yararı esas almalı. Ulaşım, temiz su, alt yapı, ısınma, çöp gibi hizmetlerin halka doğrudan, sürekli ve nitelikli ulaştırılmasını birincil görevi olarak gören ve bu hizmetleri, emekçilerle birlikte planlayan biri olmalı” şeklinde konuştu.

 

“KAMUSAL HİZMET ÜRETİM SÜREÇLERİNİ EMEKÇİLERLE BİRLİKTE PLANLAMALI”

Başta toplu sözleşme ve grev hakkı olmak üzere çalışanların hak ve özgürlüklerinde, hiçbir şekilde veya bahaneyle, tarihsel kazanımların, insanca yaşam ilkelerinin, evrensel hukuk ve uluslararası sözleşmelerin gerisinde kalmayacağını taahhüt eden adaylara oy verilmesini esas aldıklarını bildiren Karakurt, Tüm Bel Sen’in diğer esaslarını şöyle açıkladı:

“Çalışanların demokratik, ekonomik, sosyal ve özlük haklarını eksiksiz bir şekilde tanıyıp, kamusal hizmet üretim süreçlerini emekçilerle birlikte planlayıp yönetmeyi esas alan, yerel hizmetlerin sunumunda özelleştirme ve taşeronlaştırmaya karşı çıkıp, kamu hizmetlerinin toplumun temel dayanağı olduğunu, bu hizmetlerin sürekliliğini ve herkese eşit ulaşılabilir nitelikli sunumunu ilke edinen adaylar istiyoruz. Haksız ve hukuksuz biçimde tek taraflı KHK’larla işten atılan emekçilerin işlerine geri iadesini savunan ve bunun için sorumluluk almayı beyan eden, kentlerin toplumcu, kadın özgürlükçü, demokratik, çağdaş ve modern yaşam alanları olmalarını hedefleyen adaylar istiyoruz.”

img-0187.jpg

“DOĞAL DOKUYU KORUMAK ESAS ALINMALI”

Kentleri doğa insan yabancılaşmasının aşılmasının temel alanı olarak kabul edip, bütün faaliyetlerinde ekolojiyi, tarihi ve kültürel mirası, doğal dokuyu korumayı esas alan adaylara oy verilmesini savunduklarını bildiren Karakurt, Antalya’da yaşanan su baskınları gibi olayları da örnek vererek şunları kaydetti:

“Kentleri, kırı, tarımsal ve yerel ekonomiyi tahrip eden tüketim merkezleri olmaktan çıkarılmasını amaçlayan ve bu kapsamda kırsal kalkınma modelleri, üretim ve tüketim kooperatifleri ile ucuz ve güvenli gıdaya ulaşım olanakları yaratılmasını destekleyen adaylar istiyoruz. Kent çeperlerinin, kırsalın ve yaban hayatın madencilik, enerji projeleri ve yapılaşmayla yıkıma uğratılması gerçeği karşısında kaynakların israf edilmediği, toprakların zehirlenmediği geleneksel, doğayla uyumlu tarımsal üretim kooperatiflerini destekleyen adaylar olmalı. Kentlerin içinde yaşayan herkesin ortak mülkiyeti olduğu gerçeği üzerinden tüm canlılara sağlıklı ve güvenli yaşam alanları sağlanmasını güvenceye alan adaylara oy verilmeli. Yerel yöneticiler, kent halkının belleğinde yer edinmiş olaylarla anılan yerlerin hafıza merkezi olarak yapılandırılmasını amaçlamalı. Kentleri deprem, sel ve benzeri doğal afetlere karşı dirençli hale getirilmesini tavizsiz önceliği kabul edip bu kapsamda bilimsel raporlarda belirtilen dönüşüm ve hazırlıklar ile sonrasında müdahaleler için gerekli tedbirleri temel öncelik olarak uygulamaya geçirmeyi taahhüt eden adaylara oy verilmesini savunuyoruz.” HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 1003 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim