Demokratik hukuk devletinin işlediği her ülkede, Sivil Toplum Örgütleri susturulmak veya
kontrol edilmek maksadıyla baskı altına alınası için kayyum atanmaz.
Dernek ve benzeri kuruluşlar, devlete karşı her hangi suç işleme gibi durumları tespit
edildiğinde savcılığa suç duyurusunda bulunulur. Savcılık tarafından yapılan araştırma
sonucu suç tespit edildiğinde kapatılmak veya cezalandırılmak üzere gereken
işlemlere başlatılır.
Demem odur ki;
İktidarın işine gelmeyen, kendisi gibi düşünmeyen, hangi örgüt olursa olsun en kısa yoldan susturmak, görevden almak, hatta kapatmak için mükemmel bir bahane için çıkarılmış bir yasadır.
Hâlbuki kanunlara göre, bu tür sivil toplum örgütlerinin suçlu olup olmamaları ancak
mahkeme kararlarıyla tespit edildikten sonra gereken ceza uygulanırken, bu yasa ile kötü niyetin varsa eğer kanaat getirmen yeterli sayılacaktır.
Yani; Bu yasa ile iktidar tarafından halkın aleyhine, evrensel insan haklarına aykırı çıkmış veya çıkması gereken her hangi bir kanuna veya demokratik haklarının ihlalinde iktidara karşı olarak kabul edilerek mahkeme kararı olmaksızın kayyum atayarak yöneticilere her türlü ceza verilmektedir.
Kanaatimce, Sivil Toplum Örgüt yöneticilerinin muhakeme edilmeden görevden alınarak Kayyum atanması demokrasi tahammüllerine aykırıdır.
Tabi ki Türkiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlüğü başta olmak üzere, ülkemizin çıkar ve
menfaatlerine karşı olacak olan kötü niyetli kuruluşlar var ise hukuk çerçevesinde kalmak şartıyla mahkeme yoluyla müdahale edilmelidir.
Ancak; İktidarlar kendi çıkarları ve koltuğunu sağlamlaştırmak amacıyla istediği dernek
veya vâkıf kuruluşlarını İç İşleri Bakanlığınca “tek imza” ile kapatılmasının mümkün hale
getirilmesi demokrasi kurallarına aykırıdır.
Hâlbuki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her konuşmasında “Türkiye AB’den çok daha insan haklarına saygılı ve onlardan daha çok demokratız “ der.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre, 85 bin 571 dernek bulunuyor. Vakıflar Genel Müdürlüğü bünyesinde ise toplam 46 bin 571 vakıf faaliyet göstermektedir.
Dernek ve vakıf örgütleri aleyhinde birçok haklarının kısıtlaması, hakkında çıkan bu yasa daha çok gündemde kalacak gibi görünüyor.
AKP’li milletvekilleri tarafından sunulan 19 maddelik teklif, derneklere denetim
artırılırken, malvarlığına el koyma ve faaliyetleri durdurma gibi tedbirler içermektedir.
AKP ve MHP teklife olumlu oy verirken, teklife muhalefet şerhi
koyan CHP, HDP ve İYİ parti, derneklerin örgütlenme özgürlüğünün öznesi olmaktan
çıkarılıp, demokratik hukuk devletinde tanımı bulunmayan bir kuruluşa
dönüştürüleceği doğrultusunda endişelerini dile getirmişlerdir.
Bu konu ile ilgili tartışmalar önümüzdeki günlerde de devam edecek gibi görünüyor.
Bu yazı toplam 922 defa okunmuştur.