“Bir arpa boyu yol alamadık”

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Antalya Şubesi tarafından kamuyu, üyeleri ve Antalya imar servisi müdürleri ile personellerini teknik ve mühendislik vizyonuyla bilgilendirme amacıyla toplantı düzenlendi. İMO Atatürk Konferans salonunda gerçekleştirilen toplantıya yoğun bir katılım olurken, Adıyaman ve Hatay illerinde hasar tespit ve bilirkişi faaliyeti görevlerinde yer alan inşaat mühendisi üyeler, bölgeye dair teknik izlenimlerini paylaştı. Toplantının açılışını gerçekleştiren İMO Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem bölgesine dikkat çekti. Önemli değerlendirmelerde bulunan Akdoğan, önerilerini de sundu.

“UYARILARDA BULUNUYORUZ”

1-7 Mart Deprem Haftası nedeniyle ve 17 Ağustos depreminin yıldönümlerinde açıklamalar yaparak kamuoyunu deprem konusunda bilinçlendirmeye çalıştıklarını belirten ve mühendisliğin önemine dikkat çektiklerinin altını çizen Akdoğan, “Mühendisliğin, tekniğin, bilimin önemini anlatmaya çalışıyoruz. Tekniğin ve bilimin ışığından sapılmaması konusunda uyarılarda bulunuyoruz” dedi. Dönemin İMO Antalya Şubesi yönetimi tarafından 2008 yılında hazırlanan “Depreme bilinçli toplum” dokümanlarının dağıtıldığını hatırlatan Akdoğan, “Burada inşaatın yapım aşamasından denetlenmesine kadar birçok uyarıda bulunmuşuz. Yine 2012 yılında ‘Deprem her an olabilir’ diye kamuoyunu bilgilendirmeye, bilinçlendirmeye çalışmışız” dedi.

“BİR ARPA BOYU YOL KAT EDEMEDİK”

“‘1999 depreminden sonra her şey farklı olacak’ demişiz ama maalesef bir arpa boyu yol kat edememişiz” diyerek 6 Şubat sabahına Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin şokuyla uyandığımızı dile getiren Akdoğan, “Bu kadar büyük bir afet olacağını düşünemiyorduk. Gerçekten Cumhuriyet tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Yıllarca uyarılar yapıldı ama ne öncesine ne de sonrasına hazırlıklı değildik” ifadelerini kullandı.

“AFET BİLİNCİ YOK, AFET BİLİNCİ VE AFETLE MÜCADELE DERS OLARAK OKUTULMALI”

Afet bilincinin önemli olduğunun altını çizen Akdoğan, “Maalesef toplumumuza deprem bilinci yerleşmiyor. Sadece vatandaşın değil, teknik insanlarından müteahhidine, ustasına kadar deprem ve afet bilinci maalesef yok” açıklamasında bulundu. Deprem günü ulaşımda sıkıntıların yaşandığına dikkat çeken Akdoğan, “Sosyal medyayı, telefonu kullanma bilincimizin olmadığını gördük. Sonrasında yardım seferberliği yapalım dedik, afet koordinasyonu bilincimiz yok. Yapıların güvenliği, sağlığıyla ilgili zaten bilincimiz yok. Afet bilinci ve afetle mücadele, ders olarak ilkokul seviyesinden itibaren zorunlu ders olarak okutulmalı. Bir eğitim bilinci olmalı” diye konuştu.

“EĞİTİMDE NİTELİK OLARAK GERİYE GİDİYORUZ”

Eğitim konusunda da aksaklıklar yaşandığına dikkat çeken Akdoğan, “Eğitimde nitelik olarak her geçen gün geriye gidiyoruz. Teknolojik anlamda ilerledik, bilim ilerledi ama yetiştirdiğimiz insanlar ve ustaların, teknik ve yetkinlik anlamında geriye gittiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı. Mühendislik eğitiminin her geçen gün geriye gittiğini söyleyen Akdoğan, meslek odalarının yıllardır bununla ilgili raporlar hazırladığını hatırlatarak, “2005 yılında, 36 üniversitede 70 fakültede mühendislik eğitimi verilirken, bugün 124 üniversitede 188 fakültede mühendislik eğitimi veriliyor. 2005 yılında 100 soruda 70-80 sayısal soru yapmak gerekirken, bugün 7-8 matematik sorusu yapmak mühendis olmak için yeterli oluyor. Yetkinliğimiz, uzmanlaşma, branşlaşma yok” açıklamasında bulundu.    

“DENETİMLERDE İÇ MEKANİZMALARIMIZI OLUŞTURMALIYIZ”

Denetim konusuna da dikkat çeken Akdoğan, “Denetim sadece yapı denetimlere indirgenmemeli ya da kurumların denetimlerine değil, kendi iç denetimlerimizde de eksikliklerimiz var. Meslek etiğinde de sıkıntılarımız var” diye konuştu. Denetimlerde iç mekanizmaların oluşturulması ve iç denetimlerin de işliyor olması gerektiğinin altını çizen Akdoğan, “Attığımız imzanın sorumluluğunun ne kadar farkındayız?” sorusunu sordu.  

“MEVZUATIMIZ MÜKEMMEL AMA BU MEVZUAT GERÇEKTEN İŞLİYOR MU?”

Avrupa standartlarının üzerinde mevzuata sahip olduğumuzu dile getiren Akdoğan, “Mevzuata göre çapı aldığınızdan itibaren inanılmaz bir denetim mekanizması işliyor. Mükemmel bir mevzuat var ama bu mevzuat gerçekten işliyor mu?” diye sordu.

“DENETİMLİ BİR TÜRKİYE HAYAL EDİYORUM”

Konuşmasının sonunda “Ben enkaz altında kalan canların, saatler sonra mucize bebeklerin kurtulduğu bir Türkiye hayal etmiyorum” diyen Akdoğan, “Bilinçli, eğitimli ve kendi iç vicdanında denetleyen, denetimli bir Türkiye hayal ediyorum. Meslek etiğinin en yüksek seviyede olduğu, müteahhitlerin işi ucuza ve hızlı yapana değil, tekniğine uygun yapana iş verdiği, sadece anı kurtarmak için denetleyen değil, sorumluluk bilinci ile denetlenen bir Türkiye hayal ediyorum” ifadelerini kullandı.

İZLENİMLERİNİ PAYLAŞTILAR

Toplantıda, Adıyaman ve Hatay illerinde hasar tespit ve bilirkişi faaliyeti görevlerinde bulunan inşaat mühendisi üyeler, bölgeye dair teknik izlenimlerini paylaştı. HABER: YUSUF KATRAĞ