Bugün 20 Nisan 2024 Cumartesi
  • Antalya17 °C
  • IMKB

    %
  • Altın
    2496.161
    %0.03
  • Dolar
    32.4971
    %0.13
  • Euro
    34.5977
    %-0.09
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
Özer’den mermer ocağıyla mücadeleye destek
16 Ocak 2022 Pazar 17:23

Özer’den mermer ocağıyla mücadeleye destek

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, Manavgat ilçesine bağlı Beşkonak Köprülü Kanyon Kırkkavak Mahallesi'nde verilen mermer ocağı iznini TBMM gündemine taşıdı. Özer, mermer ocağı iznine karşı Antalya Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde Antalya Barosu ve

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, Manavgat ilçesine bağlı Beşkonak Köprülü Kanyon Kırkkavak Mahallesi'nde verilen mermer ocağı iznini TBMM gündemine taşıdı. Özer, mermer ocağı iznine karşı Antalya Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde Antalya Barosu ve Antalya Kent Konseyi ile başlatılan mücadeleye destek verdi.

 

CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, Manavgat ilçesine bağlı Beşkonak Köprülü Kanyon Kırkkavak Mahallesi'nde verilen mermer ocağı iznine karşı Antalya Gazeteciler Cemiyeti öncülüğünde Antalya Barosu ve Antalya Kent Konseyi ile birlikte başlatılan mücadeleye Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden destek verdi. Yağan yağmur ve hortumlar nedeniyle oluşan çiftçilerin sorunlarını da dile getiren Özer, TARSİM’in önemine dikkat çekti. Girdi maliyetleri artan çiftçilerin destek beklediğinin de altını çizen Özer, bütün girdilerde yüzde 50’ye varan destek verilmesi gerektiğini vurgulayarak sürdürülebilir tarım için bu desteğin şart olduğunu kaydetti.

 

“BEŞKONAK SAHİPSİZ DEĞİLDİR”

Manavgat'ın tek yeşil kalan bölgesinin, mermer ocağı tacizinden kurtulamadığını söyleyen Özer, “Geçtiğimiz yaz yaşanan Manavgat'taki yangın felaketinin yaraları henüz sarılmadan kötü bir haber daha aldık. Beşkonak Köprülü Kanyon Kırkkavak Mahallesi'nde ikinci kez yapılan başvuru sonucunda 12.23 hektarlık alana mermer ocağı izni verildi. Buradan Çevre Bakanlığı’na soruyorum; Buna nasıl, neden ve hangi kafayla izin veriyorsunuz? Burası turizm, tarım ve hayvancılık açısından önemli bir yerdir. 500'e yakın endemik bitki türü bulunuyor. Ayrıca, tarihi açık hava müzesi konumunda. Bu bölgeye mermer ocağı açmak büyük bir felakete yol açar. Bu nedenle, mermer ocağına karşı mücadele başlatan Antalya Gazeteciler Cemiyeti ve Antalya Barosu’nu sonuna kadar destekliyorum. Beşkonak sahipsiz değildir” dedi.

 

“ÇİFTÇİLERİMİZİN SABAHA KADAR GÖZÜNE UYKU GİRMEDİ”

TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alarak konuşan Özer, çiftçilerin yaşadığı sorunlara da dikkat çekti. Antalyalı üreticilerin son 15 günde iki büyük tehlike atlattığını hatırlatan Özer, “30 Aralık’ta Meteoroloji Genel Müdürlüğü aşırı yağış nedeniyle kırmızı kodla Antalya'yı uyardı. 24 saatte Antalya'da metrekareye 243 kilogram yağmur düştü. Derelerin taşması sebebiyle hem seraları hem de evleri su bastı. Hemen 10 gün sonra 9 Ocak’ta Kumluca ilçemizin Mavikent ve Beykonak beldeleri hortumla karşı karşıya kaldı. Sabaha kadar çiftçilerimizle beraberdik. Bende bir sera üreticisiyim. Onlarla beraber aynı havayı soluyorum, aynı duyguları yaşıyorum. Çiftçilerimizin sabaha kadar gözüne uyku girmedi. Sabah uyandığımızda 100 dekara yakın arazinin hortumdan etkilendiğini gördük. Bir kez daha buradan bütün üreticilerimize geçmiş olsun diyorum ama yarın bu kadar şanslı olmayabiliriz. Bu nedenle tarım sigortaları çok önemli” diye konuştu.

 

“ÇİFTÇİ LEHİNE OLMADIĞINI GÖRÜYORUZ”

Dünyada büyük bir kuraklık ve ısınma yaşandığına işaret ederek karbon salınımı nedeniyle iklimlerin değiştiğini kaydeden Özer, “Bu yüzden de en çok etkilenen bölge Akdeniz havzası ve özellikle Antalya Körfezi. Tarım alanlarımız önümüzdeki yıllarda ani yağış, dolu ve hortumla karşı karşıya kalma durumunda. Bu nedenle 2005 yılında 5363 sayılı Yasa'yla kurulmuş Tarım Sigortaları çiftçi ve tarım alanları açısından çok önemli. Tarım Sigortaları kurulduğu zaman bir misyon belirlemiş kendisine TARSİM, tarım sigortalarının tanıtılması ve yaygınlaşmasının sağlanması, üreticilerin doğal afetlerden ve diğer oluşabilecek risklerden korunması, bu amaca yönelik gerekli uygulamaların hatasız, hızlı bir şekilde yürütülmesi. Tarım Sigortaları TARSİM'in iyi niyetle kurulduğunu düşünüyoruz ama sahada tarım sigortası yapan eksperler ve tarım sigortası mantığının hiç de çiftçi lehine olmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“ÇİFTÇİ LEHİNE KARAR ALMAKTAN İMTİNA EDİYORLAR”

Çiftçilerin en büyük sorununun mülkiyet sorunları olduğunun altını çizen Özer, “Benim bölgemde 2 bin dekar arazide şahıslar hazineyle davalı. Davalı olduğu için ÇKS kaydını yaptıramıyorlar. Yani Çiftçi Kayıt Sistemi'ne giremiyorlar. Giremedikleri için de bu üretim alanları üzerinde tesis olmasına, sera olmasına, üretim yapılmasına rağmen ne yazık ki güvence dışı kalıyor. Bunun önüne geçmek için hem Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla hem de Tarım ve Orman Bakanlığıyla değişik kereler beraber buluştuk ve bu konuyu konuştuk ama görüyorum ki hem Tarım ve Orman Bakanlığı hem de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı çiftçi lehine bir karar almaktan imtina ediyor” şeklinde konuştu.

 

“ÇİFTÇİ DESTEKLENMEZSE SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM ORTADAN KALKAR”

“Gittiğim bölgelerde, kendi bölgemde büyük bir narenciye üretimi var. Özellikle coğrafi işaret almış Finike portakalı 2 liraya kadar düşmüş durumda. Narenciye üreticisi zaten limonları çürütmüştü dalında. Mandalinadan da para kazanamadılar. Şu anda Finike portakalı gibi, aroması yüksek, çok önemli, Türkiye'de özellikle satılan bir portakalın bile 2 liraya düşmesi yüzünden çiftçiler geceleri uyuyamadıklarını söylüyorlar” diyen Özer şunları dile getirdi:

“Bahçe dikimi, bahçe bakımı farklıdır. Bir bahçeyi dikersiniz, ürünü alırsınız, ilacını yaparsınız, budamasını yaparsınız, yazın sulamasını yaparsınız, süreklilik ister. Bu süreklilik içerisinde şimdi diyorlar ki, ‘Gübrelerdeki yüzde 400'e varan artış bizi etkiliyor. Devlet, Tarım Bakanlığı, Hazine Bakanlığı bize ucuz gübre versin.’ Yani başta gübre olmak üzere bütün tarım girdilerinde; fidede, plastikte, diğer bütün girdilerde yüzde 50'ye varan destekler yapılması lazım. Yoksa bu insanlar yakında portakal bahçelerini sökmeye başlayacaklar. Önümüzdeki süreçte çiftçimizi desteklemezsek sürdürülebilir tarım ortadan kalkar. Bu kalkınca da insanlar açlıkla karşı karşıya kalır. 84 milyonluk bir ülke aç kalır. Ucuz gıdaya erişemez ve sürekli gıdaya erişimi engellenir.”

 

“SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIMIN DEVAM ETSİN İSTİYORUZ”

Konuşmasının sonunda hem Tarım ve Orman Bakanlığına hem Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına hem de AK Partili milletvekillerime seslenen Özer, “Acilen yüzde 50 destek sağlansın gübrede. Ekilebilir tarım, sürdürülebilir tarım devam etsin istiyoruz” dedi. HABER: YUSUF KATRAĞ

Bu haber toplam 3630 defa okunmuştur
SPOR
Tüm Hakları Saklıdır © 1983 Antalya Son Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 242 311 76 60 0 242 311 76 61 | Faks : 0 242 311 46 64 | Haber Yazılımı: CM Bilişim